Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2368
Karar No: 2019/754
Karar Tarihi: 04.02.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2368 Esas 2019/754 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/2368 E.  ,  2019/754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 02/06/2015 gün ve 2013/544 - 2015/402 sayılı kararı onayan Daire"nin 20/03/2017 gün ve 2016/1994 - 2017/1661 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının, vergi mükelefi ve borçlusu ... Yeni"den 2012 yılında mal ve hizmet satın aldığını, 6183 sayılı Kanun"un 79. maddesi uyarınca dava dışı ... Yeni"nin, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için davalı şirkete haciz ihbarnamesi gönderilip ....02.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, şirketin süresi içinde borca itiraz ettiğini, satın almış olduğu malların tamamını iade faturasıyla iade ettiğini, davalının, kamu borçlusu ile aralarındaki ilişkinin devam ettiğini, dava dışı ... Yeni"nin işyerinde yapılan 09.04.2013 tarihli yoklama neticesinde söz konusu makinaları, kendisinin imal edip ilgili şirkete sattığı, bu emtiaların iade olmadığı, ilgili firmada bulunduğu, firmadan alacağını alamadığı ve dava açacağını beyan ettiği, borçlunun işyerinde söz konusu malların bulunmadığının tespit edildiğini, ayrıca müvekkili kurum tarafından davalı şirketin işyeri adresinde yapılan yoklamada satıma konu malların bir kısmının bulunduğunun anlaşıldığını ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
    Davalı şirket yetkilisi, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
    Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dava, 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı amme borçlusu ... Yeni"nin, davalıdan alacaklı olduğunu, bu hususta davalıya fatura düzenlediğini ileri sürmüş, davalı ise ... Yeni"den mal aldığını, bir kısım ödemeler yaptığını, ancak bu malların eksik ve eski olduğundan iade edilip iade faturası düzenlediğini savunmuştur. Mahkemece, iade faturası karşısında ... Yeni"nin davalıya düzenlediği faturanın geçerliliğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davalı öncelikle amme borçlusundan mal aldığını ikrar etmiş, bu mallara karşılık bir kısım ödemeler de yapmış, ardından bu malların iade edilip iade faturası düzenlediğini savunmuş, gönderilen malların eksik ve eski olduğunun tespiti için mahkemeye başvurduğunu beyan edip bir kısım defterlerini de sunduğu halde tespit dosyası ve davalı defterleri incelenmemiştir. Bu durumda mahkemece, 2013/9 D.İş sayılı tespit dosyası ile gerekirse davalı ile amme borçlusu ...
    Yeni"nin ticari defter ve kayıtları incelenerek, ayrıca davalı adına düzenlenen faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı belirlenip, kayıtlı ise davalının faturadan yazılı malları aldığı sonucunu doğuracağı ve bu malları dava dışı ... Yeni"ye iade ettiğini ispat yükünün davalıda olacağı da göz önüne alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.03.2017 tarihli 2016/1994 Esas-2017/1661 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.03.2017 tarihli, 2016/1994 Esas- 2017/1661 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 04/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY
    Dairemizin 20/03/2017 tarihli ve 2016/1994 Esas 2017/1661 Karar sayılı onama ilamının yerinde olduğu kanaatinde olduğumdan aynı karardaki gerekçelerle karar düzeltme isteminin reddi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun aksi yönündeki kararına katılamıyorum. Başkan
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79/.... maddesi "Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur" şeklinde düzenlenmiştir.
    Aynı Kanunun 6. fıkrası ise "Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde, alacaklı amme idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın İcra ve İflas Kanununun 338"inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine hükmedilmesini isteyebilir." şeklindedir.
    Somut olayda, davacı tarafından gönderilen haciz bildirisine davalı süresi içinde itiraz etmiş, davacı da 6183 sayılı Kanunun 79/6. maddesi uyarınca itirazın aksinin ispatı için işbu davayı açmıştır. Anılan maddede alacaklı amme idaresinin bir yıl içinde açacağı davada üçüncü şahsın itrazının aksini ispat etmesi gerektiği açıkça düzenlenmiş, vergi ilişkisi yönünden .... şahıs konumundaki davalının, amme borçlusuna borçlu olduğunun ispatı külfeti davacı amme idaresine yüklenmiştir. Bu durumda davacı idarenin, amme borçlusu ... Yeni"nin davalıdan alacaklı olduğunu ispatlaması gerekmekte olup Dairemizin 20.03.2017 tarihli, 2016/1994 Esas- 2017/1661 Karar sayılı onama ilamı yerinde olduğundan ispat külfetinin davalıya yükletilmesi yönündeki sayın çoğunluğun mahkeme kararının bozulmasına ilişkin görüşüne katılamıyorum.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi