MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik


Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyete ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılanın borçlu olarak göründüğü, 800.000 TL bedelli senedi sahte olarak oluşturduğu ve sonrasında bu senedi kullanarak katılan aleyhine icra takibi başlattığı, bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık müdafii tarafından dosyaya sunulan ve suça konu bonodaki imzaların katılanın eli ürünü olduğuna dair bilirkişiler sanık müdafi tarafından İcra Hukuk Mahkemesi"ne sunulan, ........ ve ......... tarafından düzenlenen bilirkişi raporu, ve yine İcra Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 05/10/2010 tarih ve .......... sayılı sanığa ait olduğuna dair raporu arasında çelişki bulunması ve karar gerekçesinde hangi bilirkişi raporuna ne gerekçe ile öncelik verildiğinin belirtilmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılanın ve sanığın yazı ve imza örnekleri usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte, grafoloji ve kriminal alanlarında uzmanlardan oluşan, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvarı gibi, başka bir bilirkişi kuruluna tevdii ile, çelişki gideren ve denetime elverişli, suça konu senet üzerinde, katılanın ve sanığın, yazı ve imzası bulunup bulunmadığının ve senedin iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığının tespitine yönelik yeni bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 01.03.2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


Karşı oy:
.... İcra Hukuk Mahkemesinin E....., K.....sayılı imzaya itiraz konulu davasında, adli emanetinde kayıtlı .... tanzim, ..... vade tarihli, keşideci 1) ...., 2) ... ... … ......, sekizyüzbin Euro bedelli bonodaki keşideci imzasının, katılan .....’e ait olmadığı, Adli Tıp Kurumu ......Belge İnceleme Şubesinin ..... tarihli, …7224 sayılı raporu ile belirlenmiş ve davacı ...... için davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anılan .... İcra Hukuk Mahkemesinin kararını temyiz eden davalı ..... vekili, temyiz dilekçesine kendi talepleriyle aldıkları ..... ve ..... tarafından düzenlenen, bonodaki imzanın ..... eli ürünü olduğuna dair bilirkişi raporunu ekleyerek, yeni rapor alınmasını temyizen istemiştir.
Yargıtay ...... günlü, E...., K..... sayılı ilamında, dayanılan belgeleri de incelemiş, temyiz istemlerini reddederek ONAMA kararı vermiştir. Aynı yöndeki karar düzeltme başvurusu da .....günlü, E...., K..... sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
İddianamede, Adli Tıp Kurumu raporundan ve ayrıca müşteki vekilinin ibraz ettiği 10.5.2010 tarihli bonodaki imzanın müşteki ...... eli ürünü olmadığının belirtildiğinden de söz edilmiştir. Dairemizin temyiz incelemesine konu olan .....Ağır Ceza Mahkemesinin kararında da, yukarıda belirtilen Adli Tıp Kurumu raporuna ve ...Hukuk Dairesi kararına da dayanılmıştır. Mahkeme, duruşmada söz konusu bonoyu incelemiş ve aldatma yeteneğinin olduğunu tespit etmiştir. Açıklanan nedenlerle, gerekçesine ve dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun kararın onanması düşüncesiyle Sayın Çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.