Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, iş akdine haksız olarak son verildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretleri alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalılılar, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, Dairemizin 25.11.2014 tarih ve ... sayılı BOZMA ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dairemizin 25.11.2014 tarih ve ....sayılı BOZMA ilamına uyulmasına karar verildiği halde fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti bakımından bir kısım alacak taleplerinin zaman aşımına uğradığı, bu haliyle taleplerin bir kısmı kabul ve bir kısmı reddedildiği halde yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinin yazılması ve reddedilen miktarlar yönünden davalı lehine vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. 3-Bozma kararı üzerine önceki kararın ortadan kalktığı, bu nedenle HMK.nun 297. maddesine uygun yeni bir hüküm kurulması gerekirken bozma ilamında bozma konusu yapılmadığından bahisle bu alacak kalemi bakımından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi hatalıdır. 4- Karar başlığında dava tarihinin 28/08/2009 yerine 26/02/2015 olarak olarak yazılması da hatalıdır. 5- Hükmedilen alacakların net mi yoksa brütmü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemeside hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.