(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/18589 E. , 2013/1016 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ... ile müşteki ...’ya yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklar ..., ... ve ...’ın mağdur ... ile müşteki ...’ya yönelik eylemlerine uyan ve 765 sayılı TCK’nın 492/1-son. maddesindeki hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık genel dava zamanaşımının suç tarihi olan 16.10.2004 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazı, yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK"nın 223/8.maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdurlar ..., ... ve ...’ya yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemeside gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; mağdurlar ... ve ...’ya yönelik suçların sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık ...’ın mağdur ...’ya yönelik eylemi hakkında; Söke Kapalı Cezaevi Müdürlüğünün 27.04.2006 tarih ve 883 sayılı yazısına göre suç tarihi olan 01.10.2004 tarihinde sanığın mezkur cezaevinde tutuklu olarak bulunduğunun bildirilmesi karşısında; sanık ...’ın yüklenen suçun işlendiği tarihte cezaevinde olduğu gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-Sanık ...’in mağdur ...’ya yönelik eylemi hakkında; sanık ...’in yüklenen suçu işlediğine ilişkin, kendisinin ve sanık ...’ın Sulh Hakimi önünde ve kovuşturma evresinde reddettikleri kolluktaki anlatımları ve yer gösterme tutanakları dışında savunmasının aksine kesin, yeterli, hukuka uygun ve inandırıcı delillerin bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3-Sanık ...’ın mağdurlar ..., ... ve ...’ya yönelik eylemleri hakkında; sanık ..."ın aşamalarda yüklenen suçları kabul etmemesi ve tüm dosya içeriği karşısında; sanığın yüklenen suçları işlediğine dair, sanıklar ... ve ..."in sonradan vazgeçtiği başlangıçtaki suç atma niteliğindeki anlatımları dışında mahkumiyetine yeterli, kesin deliller bulunmadığı gözetilmeden, yüklenen suçlardan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
4-Tanık Nurhan Baltacı’nın teşhisi ve anlatımı, yer gösterme tutanakları,zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilen mağdurlar ... ve ...’ya yönelik hırsızlık olayları ile aynı mahalle ve yaklaşık zamanlarda işlenmesi gözetilerek sanıklar ... ve ..."in mağdurlar ... ve ...’ya yönelik suçlar sabit ise de; 5237 sayılı TCK’nın 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanıkların yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, sanıklar ... ve ...’in mağdur ...’e yönelik eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522 (pek fahiş), 81/2-3. maddelerine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 116/1-4, 119/1-c, 151/1, 53/1.; mağdur ...’ya yönelik eylemlerine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1, 522(normal),81/2-3. maddelerine göre, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 116/4,119/1-c,151/1,53/1.maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün halinde uygulanması ve mala zarar verme suçu yönünden CMK"nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı da değerlendirilip sonucunda, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Kanunun yeniden belirlenmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.