3. Hukuk Dairesi 2020/5722 E. , 2021/5165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : AVANOS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tapu iptal ve alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeriden esas hakkında davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davaya konu taşınmazı ev yaptırmak amacıyla, davalıdan 82.000 TL bedelle satın aldığını, ev yapılıp yapılmayacağı hususunu davalıya sorduğunu, taşınmazda ev yapılabileceğinin belirtildiğini, ancak belediyeye gittiğinde, arsanın 1. dereceden sit alanı içinde olduğunu ve arsa üzerinde ev yaptırılamayacağını öğrendiğini belirterek taşınmazın ayıbı nedeni ile sözleşmesinin iptalini, dava konusu taşınmazın tapu iptali ile davalı adına tescilini; 82.000 TL"nin tarafına iadesini talep etmiş; 15/01/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile devir bedelinin devir tarihi olan 29/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; ayıbın gereken sürede ihbar edilmediğini, arsanın sit alanında olduğunu bilmediğini, bilecek durumda olmadığını, davalının ise taşınmazın sit alanında olup olmadığını öğrenecek durumda olduğunu, bunu araştırması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının ticaret erbabı olması sebebiyle basiretli davranma yükümü bulunduğu, bahse konu taşınmazın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığını öğrenebilecek durumda olduğu, taşınmazın bulunduğu bölgede ikamet ettiği, bölgedeki taşınmazların sit alanı içerisinde kalma olasılığını göz önünde bulundurması gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; mülkiyet hakkının, taşınmaz üzerinde inşaat yapılması hakkını da kapsadığı, dava konusu taşınmaza ilişkin tapu kayıtlarında herhangi bir takyidat bulunmadığı, davacının taşınmazın imar durumunu ve sit alanı içerisinde olup olmadığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı, taşınmazın ayıplı olarak davacıya satıldığının ve davalının ayıplı taşınmaz satışı nedeniyle davacıya karşı sorumlu olduğu, bu nedenle davacının ayıplı taşınmaz satışı nedeniyle seçimlik haklarından olan sözleşmeden dönme hakkını kullanarak taraflarca kabul edilen 82.000,00 TL satış bedelinin iadesini istemekte haklı olduğu gerekçeleriyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne, ... ili ... İlçesi Yeni Mahalle, ... mevkii 1261 Ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptaline, davalı adına tesciline, taşınmaz bedeli olarak ödenen 82.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının faiz başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Uyuşmazlık; taşınmaz satış sözleşmesinden dönme ve bedel iadesine ilişkindir.
Somut olayda, davacı 15/01/2015 tarihli ıslah dilekçesiyle davalıya ödenen 82.000 TL"nin 29/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tarafına verilmesini istemiştir. Bölge adliye mahkemesince, 82.000 TL olan taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Oysa ki, aynı hüküm içerisinde davacı adına olan kaydın iptaline ve taşınmazın davalı adına tesciline karar verildiği, bu nedenle taşınmazın davalı adına tescil edildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması yerinde olmayıp bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK"nın 370/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi hükmünün 2-a bendinde yer alan "Davanın kabulüne, ... ili ... İlçesi ... Mahalle, ... mevkii 1261 Ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptaline, davalı adına tesciline, taşınmaz bedeli olarak ödenen 82.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" cümlesinin çıkarılarak yerine "Davanın kabulüne, ... ili ... İlçesi ... Mahalle, Sivriler mevkii 1261 Ada 9 parselde kayıtlı taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptaline, davalı adına tesciline, taşınmaz bedeli olarak ödenen 82.000,00 TL"nin taşınmazın davalı adına tescil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine" cümlesinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine 20/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.