20. Hukuk Dairesi 2019/2258 E. , 2019/4424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 25/06/2019 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davalı Hazine vekili Av. ...le karşı taraftan davacılar ... ve ark. vekili Av...., davacı ... vekili Av. ..., birleşen dosya davacısı ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii, 890 parsel numarası ile tapuya kayıtlı olan 18.800,00 m² taşınmazın davacıların murisi ..."un taşınmazın 15/48 hissesini 15.01.1988 tarihinde satın alma yoluyla edindiğini, murisin 15.01.1993 tarihinde ölümü ile müvekkillerin taşınmaza miras hisseleri oranında hissedar olduğunu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/550 Esas - 2013/79 Karar sayılı tapu iptal tescil davasına konu olduğunu, taşınmaz kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından taşınmazın özel mülkiyetten çıkarılmasına karar verildiğini, kararın Yargıtay"ca onandığını ve 08.09.2015 tarihinde kararın kesinleştiğini, taşınmazın tapu kaydı iptal edildiğinden müvekkilinin zararının bir kısmını gidermek amacıyla dava açma zorunluluğunun doğduğunu bu nedenlerle davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla, öncelikle ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/550 Esas - 2013/79 Karar sayılı tapu iptal tescil davası nedeniyle dava süresince müvekkillerinin taşınmazı kullanamamasından doğan zararları ve iyi niyetli müvekkillerin taşınmazın mülkiyetinin yitirildiği tarih itibariyle (08.09.2015) taşınmazın değerinin tespiti ile müvekkillere taşınmazı yitirme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (dava esnasında alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda belirlenecek meblağa göre netlik kazanacak tazminata ilişkin hakları baki kalmak üzere 10.000,00 TL) tazminat miktarının ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya vekili, 07/03/2016 tarihli verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii 890 parsel numarası ile tapuya kayıtlı olan 18.800,00 m² alanlı 15/48 oranında hissedarı olduğunu, taşınmaz kıyı kenar çizgisinde kaldığından tapusunun iptal edildiğini, öncelikle olarak davalarının aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/434 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine, Silikfe 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin
2012/550 Esas - 2013/79 Karar sayılı tapu iptal tescil davasıyla mülkiyetini yitirmesiyle uğradığı zararın 08.09.2015 tarihi itibariyle tespit edilmesine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yerel mahkemece asıl davanın; davacılar ..., ..., ... ve ... bakımından kabulüne, bilirkişi raporuna göre hesaplanan dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 890 sayılı parselin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle 673.275,00 TL"nin 5.000,00 TL"sinin 08/09/2015 tarihinden, 668.275,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 17/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılar ... mirasçıları, ..., ... ve ..."a dosya arasında bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/701 Esas - 1993/642 Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda verilmesine, 807.930,00 TL"nin 5.000,00 TL"sinin 08/09/2015 tarihinden 802.930,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 12/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, asıl davanın davacıları bakımından fazlaya dair bir hakkın olmadığının tespitine, birleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/144 Esas sayılı dosyası bakımından davanın kabulüne, bilirkişi raporuna göre hesaplanan dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 890 sayılı parselin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle 673.275,00 TL"nin 10.000,00 TL"sinin 08/09/2015 tarihinden, 663.275,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 12/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."na verilmesine, davacının fazlaya dair bir hakkının olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince;
İlk derece mahkemesi kararı usul ve kanuna uygun olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır.
İncelenen mahkeme dosyasına, kararın dayandığı gerekçeye, tapu iptal kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinde açılan davada, değerlendirme tarihi itibari ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metodu kullanak değer belirleyen bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak asıl dosyada davacı olan ..., ..., ... ve ... dava dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydı ile 10.000,00 TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten faiz istemelerine, rağmen davacılardan ... tarafından sunulan ıslah dilekçesinde; dava edilen 10.000,00 TL"nin 5.000,00 TL"sinin ..."a, kalan 5.000,00 TL"nin diğer davacılara ait olup, dava dilekçesinde belirtilen 5.000,00 TL"lik kısma dava tarihinden, ıslahla artırılan kısma ise ıslah tarihinden faiz işletilmesi talep edilmiştir, yani dava dilekçesinde ... için belirtilen 5.000,00 TL"lik kısma dava dilekçesinde 08/09/2015 tarihinden, ıslah dilekçesinde ise 28/12/2015 tarihinden faiz istendiği halde mahkemece ıslah dilekçesindeki tarih dikkate alınmadan 08/09/2015 (tapu iptal kararının kesinleştiği tarih) tarihinden faiz işletilmesi doğru değildir.
Yine, birleşen dosyada davacı olan ... dava dilekçesinde dava değerini 10.000,00 TL göstermiş ve bu değere tapu iptal kararının kesinleştiği 08/09/2015 tarihinden faiz işletilmesini talep etmişse de ıslah dilekçesinde dava dilekçesindeki değer bakımından dava tarihinden, ıslahla artırılan kısım için ıslah tarihinden faiz işletilmesini talep etmiş ancak mahkeme dava dilekçesinde talep edilen 10.000,00 TL için ıslah dilekçesinde belirtilen tarihi dikkate alınmayarak 08/09/2015 tarihinden faiz işletilmesine karar vermiş olması doğru değil ise de bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir
Bu sebeple hükmün 1. bendinin 1. fıkrasında yazan; “...807.930,00 TL"nin 5.000,00 TL"sinin 08/09/2015 tarihinden 802.930,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 12/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine....”cümlesindeki “08/09/2015” tarihinin “28/12/2015” olarak düzeltilmesine, hükmün 2. bendinin 1. fıkrasında yazan; “Birleşen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/144 Esas sayılı dosyası bakımından davanın kabulüne, bilirkişi raporuna göre hesaplanan dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii 890 sayılı parselin kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle 673.275,00 TL"nin 10.000,00 TL"sinin 08/09/2015 tarihinden, 663.275,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 12/01/2018 tarihinden itibaren işyeyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."na verilmesine....” “08/09/2015” tarihinin ise “07/03/2016” olarak düzeltilmesine, ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HMK"nın 302/5. ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.037,00.-TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine 25/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.