Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29318
Karar No: 2015/31875
Karar Tarihi: 10.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/29318 Esas 2015/31875 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/29318 E.  ,  2015/31875 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : MERSİN 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2015
NUMARASI : 2014/353-2015/432

Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, iş güvencesi tazminatı, haksız fesih tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, bayram tatili ücreti, ücret alacağı, ikramiye alacağı, Toplu İş Sözleşmesi"nden kaynaklanan diğer işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesiyle müvekkilinin davalı belediyede 04.05.1987 tarihinden beri çalışmakta iken 10.10.2006 tarihinde davalı işverence iş akdinin haksız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini, müvekkilinin G. Sendikası üyesi olup D. Sendikası ile M.. B.. arasındaki 01.03.2006-28.02.2008 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesine taraf olduğunu, davalının fesih hakkını kötüye kullandığını, müvekkilinin ücret ve ikramiye alacakları olduğunu ancak davalının işçilere içeride olan alacaklarını ödemediğini hatta bina içerisindeki panoya dahi alacakların talep edilmemesi duyurusunda bulunduğunu, ancak müvekkilinin buna rağmen yasal haklarını kullanarak ikramiyelerini ve ücret alacaklarını talep edince encümence alınan tenkisat kararı gerekçe gösterilerek işine son verildiğini, davalı belediyece tenkisat kararının uygulanmasının keyfi, samimiyetsiz ve kötü niyetli bir davranış olduğunu, zira toplu iş sözleşmesinin 19/11. Maddesi gereğince tenkisat kararı gereğince işten çıkarmalarda en son giren ilk çıkar kuralının uygulanma zorunluluğu olduğunu, oysa müvekkilinin 19 yıldan beri çalışmasına rağmen kendisinden çok sonra işe girenler çıkarılmamışken müvekkilinin iş akdine son verildiğini, bu nedenle davalıdan kötü niyet tazminatı talep ettiklerini, TİS"in 19/II-5. maddesi gereğince davalıdan iş güvencesi tazminatı talep ettiklerini, TİS"in 19. maddesi gereğince davalıdan haksız fesih tazminatı istediklerini, müvekkilinin davalı belediyede ikramiye ve işçilik alacaklarının bulunduğunu, müvekkilinin aylık net 1.233,67 YTL ücretle çalışmakta olduğunu, çalışma süresi boyunca neredeyse her gün fazla çalışma yaptığını, görevi nedeniyle çoğu zaman hafta sonları ve bayramlarda da çalışmak zorunda kaldığını, kendisine fazla çalışma, hafta tatili ve bayram tatili ücretlerinin de ödenmediğini, müvekkiline son 3 yılda yıllık izinlerinin verilmediği gibi ücretlerinin de ödenmediğini ileri sürerek,kanundan ve TİS"ten doğan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, iş güvencesi tazminatı, haksız fesih tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, bayram tatili ücreti, ücret alacağı, ikramiye ve TİS’ten kaynaklanan diğer işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini, kıdem tazminatı için iş akdinin feshi tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizine, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklara temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesine, diğer alacaklar için dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili belediyenin büyük ölçüde ekonomik sıkıntıda olan bir belediye olduğunu, bu sıkıntının en büyük sebeplerinden birisinin de belediyenin elinde bulunan işçi fazlalığı olduğunu, daha önceki dönemlerdeki belediye başkanlarının politik nedenlerle belediyenin ihtiyacı olup olmadığını göz önüne almadan işçi aldığını, belediyenin şu anda da olması gereken kadronun çok üstünde işçisi olduğunu ve bundan sonra da işten çıkarmalar ve emekliye ayırmaların usulüne uygun bir şekilde devam edeceğini, işten çıkarma işleminde politik nedenlerin kesinlikle dikkate alınmadığını, personelin devam durumu, yaptığı iş ve iş disiplini ile belediyeye yararlı olup olmadığı kriterlerinin göz önüne alınarak değerlendirme yapıldığını, bu nedenle davacının istediği kötü niyet tazminatı, haksız fesih tazminatı ve iş güvencesi tazminatlarının yersiz olduğunu ve reddi gerektiğini, ayrıca iş akdinin feshi nedeniyle davacının ihbar ve kıdem tazminatı ödenmiş olduğundan böyle bir alacağının da bulunmadığını, diğer yandan davacının fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ücreti, bayram tatili, ücret, ikramiye ve TİS’ten kaynaklanan diğer işçilik hakları alacağına ilişkin talebinin de yersiz olduğunu ve reddi gerektiğini zira davacının böyle bir alacağı olmayıp zamanında kendisine ödendiğini, 24 saat çalışmamakta, nadiren bir gereksinim olursa evinden çağrıldığını, şehir dışına çıkışlarında ise ücretinin hasta yakınları tarafından ödendiğini savunarak, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C)Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemenin ilk kararı dairemizin ... E,...K,17.03.2014 tarihli bozma ilamı ile özetle;“Somut olayda davacı taraf kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, hafta tatili, bayram tatili ve aylık ücret alacağı taleplerinde bulunmuş olup, yerel mahkemece bu alacakların davadan sonra tümüyle davacıya ödendiği gerekçesi ile değinilen alacaklar açısından "karar verilmesine yer olmadığına" hükmedilmiş ise de, dosyanın tümüyle incelenmesinden; davacının 10.11.2006 tarihinde dava açtığı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, ayrıca alacak talepleri yanında ödenmeyen bu alacaklar için faiz talebinde de bulunduğu, davalının dava sırasındaki beyanına ve dosyaya sunduğu belgelere göre davacıya 06.11.2006 tarihinde 6.468 TL ihbar tazminatı, 27.12.2006 tarihinde kıdem tazminatına mahsuben 10.000 TL ödendiği, ayrıca kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret ve TİS’ten kaynaklanan alacaklara karşılık 03.11.2010 tarihinde 44.222,44 TL ödemede bulunulduğu yine bu kayıtların tetkikinden davacının bu ödemeleri alırken haklarını saklı tuttuğu ve Borçlar Kanunu 84. madde gereğince bedeli aldığını ihtirazi kayıt olarak ileri sürdüğü anlaşılmakla, davacının faiz alacaklarının temerrüt tarihlerinden itibaren fiili ödeme tarihlerine kadar hesaplandıktan sonra Borçlar Kanunu’nda öngörülen mahsup sırası gözetilerek yapılan ödemelerin mahsubu gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece toplanan deliller,uyulan bozma ilamı,tanık beyanları,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde;davacının davalı işveren yanında 04/05/1987 tarihinden 10/10/2006 tarihine kadar belirsiz süreli,sürekli ve tam süreli iş akti ile 04/05/1987 tarihinden 27/06/1988 tarihine kadar ""et taşıma"" işçisi, 28/06/1988 tarihinden itibaren de ""gece bekçisi"" olarak çalıştığı,son aylık brüt çıplak ücretinin 1.602,90 TL olduğu,iş akdinin davalı işveren tarafından 10/10/2006 tarihinde bildirimsiz olarak feshedildiği,davacıya ihbar tazminatının ödendiğine ilişkin davalı işveren tarafından sunulan bir belge bulunmadığı,bu hususun ispat edilemediği,fesih belgesinde sebep olarak davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığının belirtildiği,toplu iş sözleşmesinin 19/3.maddesinde disiplin kurulu kararı olmadan işçi çıkarılması halinde altı aylık ücret tutarında net haksız fesih tazminatı ödeneceğinin hükmü altına alındığı,ancak haksız fesih tazminatı ile kıdem tazminatının aynı sebebe dayalı olduğu,toplu iş sözleşmesinin bu hükmünün kıdem tazminatı tabanını bertaraf etme amacına yönelik olduğu kanaatine varıldığı,Yargıtay bozma kararı doğrultusunda tanzim edilen 22/04/2015 tarihli ek bilirkişi raporuna göre,davacının bakiye kıdem tazminatı ve bakiye yıllık izin ücreti alacağının bulunduğunun hesaplandığı,buna göre davacının bakiye 17.767,11 TL net kıdem tazminatı alacağı ile 4.402,52 TL net bakiye yıllık ücretli izin alacağının olduğu,dava devam ederken davacıya ödenen kısmi ödemelerin hakedilen işçilik alacaklarından mahsubu sonucunda ödenen kıdem tazminatı miktarı,ihbar tazminatı,yıllık ücretli izin alacağı miktarı,hafta tatili ücreti alacağı,bayram tatili ücreti alacağı ile aylık ücret alacağı taleplerinin konusunun kalmadığı anlaşıldığından bu talepler yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerektiği,davacının talep etmiş olduğu fazla çalışma ücreti alacağı,bayram yardım alacağı, ücret zammı farkı alacağı,aile çocuk yardımı ve yakıt yardımı alacağı istemlerinin, davacının bu kalemler yönünden herhangi bir alacağının bulunmadığı anlaşıldığından reddine ,davacının iş aktinin kötüniyetli olarak feshedildiği kanaati mahkememizde oluşmadığından,yine davacının işe iade davası açma koşullarına sahip olduğu anlaşıldığıdan kötüniyet tazminatı ve iş güvencesi tazminatı ile haksız fesih tazminatı istemlerinin ancak işe iade davasında istenebileceğinden bu taleplerin reddine karar verilerek hüküm kurulmuştur.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davalı tarafından yapılan ödemelerin işçilik alacaklarından mahsubu noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemenin ilk kararı bozma ilamında davalı tarafından yapılan ödemelerin BK madde 84 ve genel ilkeler uyarınca mahsupta sıra gözetilerek davacının bakiye alacaklarının olup olmadığının saptanması gerekçesiyle bozulmuş olup,mahkemece bozma ilamı uyarınca ek rapor alınmış ve bilirkişi ek raporunda davacının bakiye kıdem ve bakiye izin ücreti alacağının olduğu hesap edilmiştir.
Mahkemece bu bilirkişi raporu hükme esas alınarak bakiye kıdem tazminatı ve bakiye izin ücreti alacaklarına hükmedildiği halde bu alacaklar hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması çelişkili olup karar bu nedenle hatalıdır.
3- Bilirkişi raporundaki hesaplamada fazla çıkan 581,37 TL tutarındaki ihbar tazminatı ödemesinin mahsubunun değerlendirilmemesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi