Özet:

Sanığın eşine ve kızına saldırıda bulunduğu odunu silah olarak kullandığı suçlamasıyla asliye ceza mahkemesinde yargılandığı ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilen mahkeme kararında, sanık hakkında TCK'nin 86/3-a ve 86/3-e maddelerinin birleşmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 86/2. maddesi gereğince temel cezaya hükmedildiği ancak orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılmadığı, ayrıca daha önce İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen mükerrirlik cezasının dikkate alınmadığı belirtilmiş ve bu nedenle temyiz itirazlarının reddedilerek hükümlerin onanmasına karar verildiği ifade edilmiştir.
Detaylı olarak; TCK'nin 86/3-a ve 86/3-e maddeleri uyarınca iki nitelikli halin birleşmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 86/2. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilmiştir. Ancak TCK'nin 61. ve TCK'nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerekmektedir.
Ayrıca sanık hakkında tekerrüre esas alınan İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/27 Esas, 2011/56 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan 4 yıl 2 ay hapis cezasına ilişkin ilamda tekerrür hükümlerinin uygulanmış ve söz konusu hükmün 05.01.2015 tarihinde infaz edilmiş olması dikkate alındığında, sanığın ikinci kez mükerrir olduğunun gözetilmemesi bozma nedeni yapılmamıştır.
Kanun maddesi detayları ise şöyledir:
- TCK'nin 86/3-a maddesi: Kişinin hayatında tehlikeli olabilecek şekilde vücuduna veya sağlığına yönelik bir saldırıda bulunmak,
- TCK'nin 86/3-e maddesi: Kişinin yakınlarına karşı, kişinin kendisine karşı işlenen bir suç nedeniyle duygusal bir üzüntüye neden olacak şekilde saldırıda bulunmak,
- 5237 sayılı TCK'nın 86/2. maddesi: Nitelikli hal kapsamında bulunan suçlarda, temel cezanın üst sınırı aşılabilir.