15. Ceza Dairesi 2013/25637 E. , 2016/2202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-TCK"nın 157/1, 168/1-4, 62/1, 52/2-4, 53/1, 58/7, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 157/1, 62/1, 52/2-4, 53/1, 58/7, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet (8 kez)
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın farklı tarihlerde katılanlarla görüşerek, kendilerinin emeklilik işlemlerini halledebileceğini söyleyerek katılanlardan 8.000 TL ilâ 11.000 TL arasında para aldığı, ancak katılanların emeklilik işlemlerine yönelik herhangi bir işlem yapmadığı gibi aldığı paraları da iade etmediği, sanığın bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin sanığın mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın katılan sanık ..."a yönelik eyleminde, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama şartları gerçekleşmediği halde, TCK’nın 168/1. maddesi uygulanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin suçun sübutuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53 maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.