Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14998 Esas 2015/1105 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14998
Karar No: 2015/1105
Karar Tarihi: 27.01.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14998 Esas 2015/1105 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/14998 E.  ,  2015/1105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında takip başlattıklarını, alacağa yeterli mal varlığı bulunmadığını ve hakkındaki takibi semeresiz bırakmak için adına kayıtlı dava konusu taşınmazını davalılara devrettiğinen bu tasarrufların iptaline istemiştir.
    Davalılar, haksız açılan davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamından ve taşınmazın akit taplosundan, davalıların satış silsilesi içerisinde davayı konu taşınmazı üzerindeki ipotek ve hacizler terkin edilerek satın alındığı, her devir sonrası taşınmazda yeni malikin tasarrufta bulunduğu, devirlerin gerçek iradeyi yansıttığı ve muvazaanın ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmaz, ilk olarak 12.10.2010 tarihinde önceden borçulunu damadı olan ..."e satılmış, ardından 3 ay sonra 14.01.2011tarihinde bu kez ..., borçlunun kardeşi ..."a satmıştır. Bu satışlar sırasında borçlu tarafından dava dışı bankaya verilmiş 100.000,00 TL"lık ipotek mevcut olup ipotek 3.satış sırasında kaldırılmıştır. Davalılardan ..."in borçlunun eski damadı olması ve satın aldığı taşınmazı kısa süre sonra borçlunun kardeşine devretmesi, davalı ikici alıcı ..."un da borçlu kardeşi olarak borçlunun durumunu bilebilecek durumda olan şahıslar oldukları ve satışların mal kaçırma amacı ile danışıklı olarak yapıldığını göstermektedir. (İİK"nun 280)
    Ancak, dördüncü kişi davalı ..."un, kötü niyetli olduğu ve borçlunun durumunu bilebilecek şahıslardan olduğu tesbit ve ispat edilmediğinden İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca üçüncü kişinin malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekmektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara dikkate alınarak davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulü ile ..."un taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden tazminatla sorumlu tutulması, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.