
Esas No: 2013/14613
Karar No: 2015/1100
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14613 Esas 2015/1100 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu... aleyhine icra takibi yaptıklarını borcu karşılayacak mal bulunamadığını bu nedenle borçlunun dava konusu taşınmazını davalı eşine devrine ilişkin tasarrufunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı borçlu vekili, borcun doğumunun davacının iddia ettiği gibi 20.09.2010 tarihinde şirkete ortak olmak için verdiği paradan değil, işlerin kötü gitmesi nedeni ile daha sonra kendisinden alınan borç paradan kaynaklanıdığını, tasarrufun bundan önce yapıldığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın ön koşulunun tasarrufun borcun doğumundan önce yapılmış olması gerektiği, dava dayanağı senetlerin tanzim tarihinin 09.06.2011 ve 16.07.2011 tarihi olduğutasarrufun ise bu tarihten önce 10.11.2010 tarihinde gerçekleştiği, davacının borcun şirkete ortak olmak için gönderilen para olduğu iddiasının yerinde olmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK"nun 278 ve devamı maddelerine göre açılan iptal davasından maksat 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı borçlunun borcun doğumundan sonra yaptığı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu nedenle, borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması davanın dinlenebilmesi için ön koşuldur.
Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasındaki borç 09.06.2011 ve 16.07.2011 tarihlerinde düzenlenmiş bonolardan kaynaklanmıştır. Ancak, davacı alacaklı, bonoların düzenlenme tarihinden önce borçlu ile gayri resmi ortak olmak üzere 20.09.2010 tarihinde 100,000,00 TL gönderdiğine ilişkin banka dekontları sunmuş ve bu ödemelere rağmen şirkete ortak olamadığından,ödediği parayı geri istemesi üzerine takip dayanağı bonoların düzenlendiğini, borcun 20.09.2010 tarihinde doğuduğunu takip dayanağı bonoların sonradan düzenlendiğini ileri sürmüştür. Bu durumda yapılacak iş, davacı ile davalı borçlu arasındaki temel ilişkinin ve borcun doğum tarihinin tesbiti için borçluya ait olan ve davacının ortak olmak istediği şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi ile yapılarak, borcun ortak olmak üzere gönderilen paradan mı yoksa daha sonra verildiği iddia edilen borçtan mı kaynaklandığı tesbit edilerek oluşucak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.01.2015 günü oybirliği ile karar verildi.