20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2214 Karar No: 2014/4875 Karar Tarihi: 21.04.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2214 Esas 2014/4875 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/2214 E. , 2014/4875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi TARİHİ : 11/12/2012 NUMARASI : 2010/1817-2012/1158
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı M..C...Ç... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, Ü... İlçesi, D...Mahallesi .... ada 1 parsel sayılı 226.927,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine "2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır" şerhi ile bahçe niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı M..C..Ç..., vergi kaydına dayanarak 200 m2 yere yönelik kullanıcı hanesine kendi isminin yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı M..C..Ç.. tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 5831 sayılı Kanunun 8. mddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılıp 12/10/2010-11/11/2010 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi de zorunludur. Somut olayda; mahkemece yapılan uygulama ve fen bilirkişi raporuna, mahkemenin kabulüne göre dava konusu yer 109 ada 1 sayılı 2/B parseli içerisinde kalmayıp, Hekimbaşı Devlet Ormanı olarak tapuda kayıtlı ... ada 5 orman parseli içinde kalan alana yönelik olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman kadastrosu kesinleşmiş ve ... ada 5 parsel sayılı taşınmaz orman niteliği ile 22/05/1995 tarihinde tapuya tescil edilmiş, dava ise 19/10/2010 tarihinde açılmıştır. Bu durumda, eldeki dava kadastro tesbitine itiraza ilişkin bir dava değildir. Mahkemece kadastro mahkemesinin görevi kapsamında kalmayan davada görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. Ayrıca dosya içerisinde bulunan 109 ada 1 sayılı parsel tutanağının olağan yollarla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı M..C.. Ç.."nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 21/04/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.