Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30195 Esas 2016/2189 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/30195
Karar No: 2016/2189
Karar Tarihi: 29.02.2016

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/30195 Esas 2016/2189 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, taşınmazın inşaatını yürüttüğü sırada kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak kendi payına düşen daireleri satıp, paraları katılımcılara iade etmeden üçüncü kişilere mükerrer olarak sattı. Beraat eden katılanlara ait daireleri tamamlamayarak katılanlara teslim etmedi. Suçların sabit olduğu belirtilerek sanığın mahkumiyetine karar verildi. Ancak, koşullu salıverilme tarihine kadar hak yoksunluğunun uygulanmaması dikkate alınarak karar düzeltildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi, 1. fıkrasının (c) bendi ve 3. fıkrası.
15. Ceza Dairesi         2013/30195 E.  ,  2016/2189 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından; beraatine ilişkin hükümler, O yer Cumhuriyet savcısı ile katılanlar H.. D.., İ.. Ö.., Y.. Ç.., E.. K.., F.. T.., Ş.. A.., S.. Ş.., M.. E.., M.. K.., Y.. E.., C.. G.., C.. Y.., F.. G.., A.. T.. ve dava dışı A... T... vekilleri tarafından tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın şirket yetkilisi ve müteahhit olarak hareket etmek suretiyle inşaatını yürüttüğü taşınmazla ilgili olarak arsa sahipleriyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıktan sonra, kendi payına düşen daireleri, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile katılanlara satmasına rağmen söz konusu taşınmazları katılanlara vermeyip üçüncü kişilere mükerrer olarak sattığı gibi aldığı paraları da katılanlara iade etmediği, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-A... T... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A... T..."na yönelik açılan bir davanın bulunmadığı ve bu hususta bir karar da verilmediği dikkate alınarak, ortada incelenecek bir hüküm bulunmaması nedeniyle, bu yönde dosyanın mahalline İADESİNE,
2-Sanık hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, beraat eden katılanlara ait daireleri süresinde tamamlamayarak katılanlara teslim etmediği, söz konusu dairelerin mükerrer olarak başkalarına satıldığının ispatlanamadığı, buna göre, bu katılanlar ile sanık arasında hukuki bir ihtilaf bulunduğu, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının bu katılanlara yönelik eylemler açısından oluşmadığı dikkate alınarak bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısının ve katılanlar vekilinin, beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, diğer katılanlara ait taşınmazları, mükerrer olarak başkalarına sattığı ve bu şekilde hileli hareketlerle haksız menfaat temin ettiği anlaşılmakla, suçların sabit olduğu dikkate alınarak bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Adli para cezası belirlenirken, gerekçe gösterilmek suretiyle alt hadden uzaklaşıldığı dikkate alınarak, bu yönde bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,

Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.