15. Ceza Dairesi 2013/24395 E. , 2016/2181 K.
"İçtihat Metni"....Ağır Ceza Mahkemesi
.
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılandan satın aldığı mal karşılığında, katılana verdiği çekin sahte olduğu, böylece sanığın sahte çek düzenleyip hileli hareketlerle haksız menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın, sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyeti için, öncelikle çekin sahte olduğunun kesin olarak tespit edilmesinin gerektiği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, keşideci şirket yetkilisinin yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilmek suretiyle, söz konusu çekteki yazı ve imzanın keşideciye ait olup olmadığı veya çekin bütünüyle sahte olup olmadığının belirlenmesi, bu şekilde yapılan tespitten sonra, sanığın, çeki, ..... beldesinde mal alım işi yapan “.....” isimli kişiden aldığını, bu kişi adına, işçilerinin bahçeden malları topladığını belirtmekle, adı geçen kişinin kolluk aracılığı ile ve kayıtlardan araştırılması, böyle bir kişinin var olup olmadığının belirlenmesi, bulunması halinde, suça konu çeki, kendisinin sanığa verip vermediğinin sorulması ile bu ticari ilişkiye dair kayıtların araştırılarak dosyaya konulması, bu kişi ile keşideci arasında bir ticari ilişki bulunuyor ise, ilgili ticari kayıtların getirtilmesi, ..... isimli kişinin yazı ve imza örneklerinin de alınarak çekteki yazı ve imzaların, kendisine ait olup olmadığının belirlenmesi, bütün delillerin toplanmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Resmi belgede sahtecilik suçu açısından;
a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2..... Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda mağdurun tazminat talebi olmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen sahtecilik suçundan doğan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı da gözetilerek kayden suç tarihinden önce sabıkasız olan ve cezası bu nedenle ertelenen sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı hususunun karar yerinde değerlendirilerek, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, zararın giderilmediği şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçu açısından; 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k ) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, haksız menfaat miktarının 15.800 TL, haksız menfaatin iki katının 31.600 TL olduğu dikkate alınarak temel cezanın bu miktardan az olmayacak şekilde belirlenip sanığın 1580 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 1.316 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 26.320 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, önce temel cezanın uygulama maddesine göre eksik olarak belirlenmesi, daha sonra, verilecek cezanın haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçesiyle, adli para cezasının doğrudan haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, .... temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 29/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.