Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3870
Karar No: 2012/10830
Karar Tarihi: 20.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/3870 Esas 2012/10830 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hazine, davalıların zilyetliklerinin ve zilyetlik sürelerinin bulunmadığı 105 ada 111 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli görülmemiştir ve davaya konu taşınmazın kadastro tutanağı ile komşu parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları, varsa kadastro çalışmaları sırasında bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıt örnekleri dosya arasına getirtilmemiştir. Taraflara tanık ve delil bildirmek için süre ve imkan tanınmadığı gibi yetersiz olan ziraat bilirkişisi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Çalışmada, 3402 sayılı Yasanın 18. maddesi, HMK.nun 27. (HUMK.m.73) maddesi ve Anayasanın 36. maddesi hakkında bilgi verilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2012/3870 E.  ,  2012/10830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil


    Hazine ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptal ve tescil davasının reddine dair Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 03.06.2011 gün ve 779/574 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde Kozlu Beldesi Dereköy Köyü 105 ada 111 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davalıların zilyetliklerinin ve zilyetlik sürelerinin bulunmadığını açıklayarak taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, yargılama oturumuna gelerek taşınmazın kendilerine büyüklerinden miras yoluyla kaldığını orman dışında bulunduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 3402 sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Uyuşmazlık konusu 105 ada 111 parsel sayılı taşınmaz 06.05.2008 tarihinde tesis kadastrosu sonucu davalılar adına tapuya tescil edilmiş olup dosya arasında kadastro tutanağı bulunmamaktadır.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taraflara tanık ve delil bildirmek için süre ve imkan tanınmadığı gibi davaya konu taşınmazın kadastro tutanağı ile komşu parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları, varsa kadastro çalışmaları sırasında bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıt örnekleri dosya arasında getirtilmemiş, yetersiz olan ziraat bilirkişisi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur.
    HMK.nun 27. (HUMK.m.73) maddesine göre hukuki dinlenme hakkı ispat hakkını da içermektedir. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Zira insan onurunun yargılamadaki zorunlu bir sonucu olarak, yargılama sujelerinin, yargılamada şeklen yer almaları dışında, tam olarak bilgi sahibi olmaları, kendilerini ilgilendiren yargılama konusunda açıklama ve ispat haklarını tam ve eşit olarak kullanmaları ve yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermesi gereklidir. Taraflar yargılamayla ilgili açıklamada bulunma, bu çerçevede iddia ve savunmalarını ileri sürme ispat etme hakkına sahiptirler.
    Öte yandan keşif dolayısıyla rapor sunan ziraat bilirkişisinin ...’ın 06.07.2009 tarihli raporu ile 23.11.2009 tarihli ek raporu taşınmazın niteliğini, imar ve ihya edilip edilmediğini, imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını, kültür ve tarım arazisi olarak kullanılma süresini açıklığa kavuşturmaya elverişli bulunmamaktadır.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş; taraflara tanık ve delillerini bildirmeleri konusunda süre ve imkan tanınması, yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, davaya konu taşınmaza ait kadastro tutanağı örneği ile komşu 105 ada 6 , 105 ada 1, 105 ada 6, 105 ada 110 nolu parsel ile 104 ada 11 nolu parsellere ait kadastro tutanakları ile varsa kadastro çalışmaları sırasında uygulanan tapu ve vergi kayıtları ile hükmen oluşmuşlar ise hükmen tescil dosyaları eksiksiz olarak bulundukları yerden getirtilmesi, davaya konu taşınmaz ile komşu parsellere revizyon gören kayıt ve belgelerin teknik bilirkişi, yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla mahalline uygulanması, komşu kayıtların taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri üzerinde durulması, teknik bilirkişiye krokisi üzerine işaret ettirilmesinin sağlanması, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz üzerindeki imar ve ihya işlemlerinin başladığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ve davalıların imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri, emek ve para sarfının ne biçimde yaptıkları duruksamaya yol açmayacak şekilde ayrı ayrı sorularak belirlenmelidir. Ayrıca daha önce bilgisine başvurulmayan bir ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği, imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, kültür ve tarım arazısı niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar ve ihya işlemi tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı konusunda tarafların ve Yargıtay"ın denetimine açık gerekçeli, karşılaştırmalı, bilimsel nitelikte rapor istenmesi bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları tüm bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi