17. Hukuk Dairesi 2013/15512 E. , 2015/1081 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalı ..."in sevk ve idaresinde bulunan ve diğer davalı ..."e ait aracın, karşıdan karşıya geçmek isteyen davacıların murisi ..."ya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında muris ..."nın öldüğünü belirterek, fazlaya dair haklarını saklı tutarak eş ... için 2500 TL maddi tazminat (cenaze gideri) ile 9.000,00 TL manevi tazminatın ve murisin yedi ergin çocuğu için ayrı ayrı 4.500 "er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davalı sürücünün olayda tali kusurlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davacı eş ... için talep edilen 2.500,00 TL maddi tazminat talebinin reddine, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, davacı eş ... için 1.500,00 TL ve diğer davacılar için 1.000"er TL den toplam 8.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilşkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan kusur oranına ilişkin ceza dosyasındaki keşif sonucu alınan rapor ile ....Kurulu raporunun birbirini doğrulamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıda yazılı bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kazanın, davalı sürücü ..."in idaresindeki otomobil ile yoldan karşı karşıya geçmek isteyen davacıların murisi ..."ya çapması nedeniyle meydana geldiği anlaşılmış olup, mahkemece kazanın oluşumunda işleten sıfatıyla davalı ..."ün kusuru bulunmadığı gerekçesiyle işleten hakkındaki dava reddedilmiştir. Oysa, 2918 sayılı KTK"nın 86/1. maddesinde belirtildiği gibi, araç sahibi ve şoförünün sorumluluktan kurtulabilmesi için zararın mücbir sebepten veya kazazedenin veya 3. şahsın ağır kusurundan ileri gelmiş olması gerekir. Dosya kapsamına göre, ortada işletenin sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir durum söz konusu değildir.Bu durumda işletenin sorumlu sayılması gerekir. Kusurun söz konusu olduğu hallerde mücbir sebepten söz edilemez. O halde araç işleteninin sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece davacı eş ..."in 2.500 TL cenaze gideri talebi, ispat edilmediğinden red edilmiştir. Davacı bu konuda delil ibraz edemese de BK 42. maddesi gereğince cenaze gideri makul gider olarak kabul edilir.Buna göre, ilgili Belediyeden kaza tarihi itibari ile cenaze giderlerinin ne kadar olduğu sorularak, olayın oluşu ve özelliklerine göre BK 42. maddesi gereğince makul bir tazminata hükmetmek gerekirken, talebin ispat edilmediği gerekçesiyle reddi de doğru değildir.
4-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5-Faiz konusunda ki temyiz itirazlarına gelince;
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, faiz başlangıcının kaza tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2, 3, 4 ve 5 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, peşin harcın onama harcına mahsubu ile dökümü aşağıda gösterilen bakiye 435,44 TL onama harcının temyiz davalı ..."dan alınmasına 27.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.