Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4087
Karar No: 2012/10828
Karar Tarihi: 20.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4087 Esas 2012/10828 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davası ile ilgili olarak Hafik Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava, davacının isteği doğrultusunda kısmen kabul kısmen reddedildi. Mahkeme, bazı parsellerin tapularının iptal edilmesi ve diğerleri için kayıt ve tescil yapılmasına karar verdi. Ancak, mahkemenin verdiği hükümde yeterli araştırma yapılmadığı belirtilerek, taşınmazların kök muristen kalmadığı ve tasarrufuyla ilgili hükümler uygulanmadan karar verildiği tespit edildi. Bu nedenle herhangi bir kanun maddesi gösterilmesi doğru olmayacaktır.
8. Hukuk Dairesi         2012/4087 E.  ,  2012/10828 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair Hafik (kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.12.2011 gün ve 85/160 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde, kadastro çalışmaları sırasında 144 ada 20, 159 ada 1, 164 ada 4, 170 ada 20, 218 ada 65 ve 217 ada 76 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının ½ oranında, 180 ada 7 parselin tapu kaydının ise tamamı yönünden iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılara dava dilekçesi yöntemine uygun bir biçimde tebliğ edilmiş ve 07.12.2011 tarihli yargılama oturumunda davalılar 144 ada 20 ve 218 ada 65 parsel sayılı taşınmazlar yönünden keşifte davayı kabul ettiklerini açıkladıklarını, bu parseller yönündeki davayı tüm sonuçlarıyla kabul ettiklerini, bunlar dışında kalan diğer parseller için davayı kabul etmediklerini ve bunlara yönelik davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 144 ada 20 ve 218 ada 65 sayılı parsellerle ilgili davanın davalıların davayı kabul etmesi nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile ½ payın davacı ..., ¼‘er payın ise, davalılar ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 180 ada 7 sayılı parselle ilgili davanın feragat nedeniyle reddine 159 ada 1, 164 ada 4, 217 ada 76 ve 170 ada 20 sayılı parsellere ilişkin davanın ise, söz konusu taşınmazların kök muris Ömer’den kalmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar ... ve ... tarafından kabul edilen 144 ada 20 ve 218 ada 65 sayılı parseller bakımından temyiz edilmiştir. Reddedilen parseller bakımından herhangi bir temyiz söz konusu değildir.
    Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, 144 ada 20 ve 218 ve 65 parseller bakımından davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, kabul edilen parseller ile esastan ve feragat nedeniyle reddine karar verilen taşınmazların ortak miras bırakan ve tarafların dedeleri ...’dan kaldığını bildirmiştir. ...’ın veraset belgesi ya da verasete esas nüfus aile kayıt tablosu dosya arasında bulunmamaktadır. Dosya kapsamındaki bilgilere göre miras bırakan ...’ın ölümü ile geriye mirasçı olarak davalı ... ve Ayşe’nin babası Hasan, davacının annesi Ayşe ile ölen ve ismi bilinmeyen bir kızı mirasçı bıraktığı anlaşılmaktadır. Ölen kızın bekar ölüp ölmediği, evlenme ile mirasçı bırakıp bırakmadığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Mahkemece, sadece iki mirasçı gözetilerek ve pay oranları göz önünde tutularak bu parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Öte yandan sadece birlikte dinlenilen iki yerel bilirkişinin beyanı ile hüküm kurulmuştur. Zilyetlik maddi olaylardan olup 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. HUMK.nunda tanıklar hakkındaki hükümler aynı zamanda yerel bilirkişiler hakkında da uygulanır. HUMK.nun 265. maddesi uyarınca tanıklar ayrı ayrı dinlenir. Bu nedenle yerel bilirkişilerinde anılan madde uyarınca ayrı ayrı dinlenmeleri gerekirken birlikte dinlenmeleri anılan kanun hükmüne aykırıdır (HMK.m.261.).
    Bundan ayrı yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede, tarafların tanık ve delillerini bildirmeleri konusunda kendilerine herhangi bir süre ve imkan tanınmadığı gibi verilen keşif ara kararında yerel bilirkişi ve tanıkların ne şekilde dinleneceği konusunda bir açıklamayada yer verilmemiştir. Şayet taşınmazlar kök muris ...’dan kalma ve onun mirasçıları arasında yöntemine uygun bir biçimde tüm mirasçıların katılımıyla yapılmış bir paylaşım söz konusu değil ise, dava konusu ve kabulüne karar verilen taşınmazların (diğer parseller yönünden temyiz olmadığından inceleme konusu yapılmamıştır) terekeye dahil taşınmazlar olduğu ve terekenin elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olması nedeniyle bu yerlerin davalıların babası Hasan ve Hasan’ın ölümü ile Zeynep’in kocası Mustafa tarafından tasarruf edilmesi yönündeki zilyetlik tüm mirasçılar adına taşınmazlar üzerinde sürdürülmüş sayılır. Şu halde öncelikle kök muris ...’ın veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması veraset belgesi dosyaya sunulduğunda tüm mirasçılar ve payları göz önünde bulundurularak davalıların bu parseller yönündeki kabulleri ile veraset ilamındaki miras payları esas alınarak yapılacak değerlendirme sonucu hüküm kurulması gerekir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; tanık ve delillerini bildirmeleri konusunda taraflara süre ve imkan tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmazlara ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, kabulüne karar verilen taşınmazların kök muris ...’dan kalıp kalmadığı, kime ait olduğu, ne şekilde davalılara intikal ettiği konularında yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına başvurulması, HMK.nun 261. maddesi uyarınca yerel bilirkişi ve tanıkların ayrı ayrı dinlenmeleri, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK.nun 261. maddesi uyarınca aykırılığın giderilmesi, iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller değerlendirilerek kabul beyanlarıda gözetilerek hüküm kurulması gerekirken murisin veraset belgesi alınmadan, mirasçılarının kimler olduğu belirlenmeden yazılı gerekçe ile bu parseller yönünden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davalıların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca sadece temyiz edilen 144 ada 20 ve 218 ada 65 sayılı parseller bakımından BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi