15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10323 Karar No: 2016/2173 Karar Tarihi: 25.02.2016
Kamu malına zarar verme - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/10323 Esas 2016/2173 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir Devlet Hastanesi'nin polikliniği önünde beklediği sırada doktorun bulunmaması nedeniyle sinirlenip kapıya tekme attı ve zarar verdiği için kamu malına zarar verme suçundan mahkum edildi. Mahkeme, sanığın savunmasında zararı gidermek istediğini beyan etmesine rağmen, bu süre içinde zararın giderilmediğini tespit etti. Kamu malına zarar verme suçu, TCK'nin 152/1-a, 29/1 ve 62/1 maddelerine göre cezalandırılırken, 50/1-b maddesi ise kısa süreli hapis cezasının, zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi tedbirine çevrilebileceğini hüküm altına almaktadır. Aynı kanunun 168. maddesi ise malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenlemekte ve zararı geri verme veya tazmin suretiyle tamamen giderildiği durumlarda mağdurun rızası aranmaksızın kısmi geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ceza indirimi öngörmektedir. Ancak bu hükümlerin faillerin cezalarını etkisiz hale getirici şekilde uygulanmaması gerektiği vurgulanmaktadır.
15. Ceza Dairesi 2015/10323 E. , 2016/2173 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu malına zarar verme HÜKÜM : TCK"nun 152/1-a, 29/1, 62/1 maddeleri uyarınca hükmedilen 5 ay hapis cezasının anılan yasanın 50/1-b maddesi uyarınca verilen zararın tazmini tedbirine çevrilmesi
Kamu malına zarar verme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın olay tarihinde ......Devlet Hastanesi’ne hem kendisinin hem de annesinin rahatsızlığı sebebiyle gittiği, bir süre kulak-burun-boğaz polikliniğinin önünde beklediği, doktorun bulunmaması nedeniyle sinirlendiği ve poliklinik kapısına tekme attığı, düzenlenen görgü tespit tutanağına göre kapının içeriye doğru kırılmış olduğununun tespit edildiği olayda kamu malına zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın savunmasının alındığı 19/09/2013 tarihli son celsede zararı gidermek istediğini beyan ettiği halde sanığa zararı gidermesi için süre verilmeden TCK’nın 168. maddesinin uygulanması olasılığı ortadan kaldırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı bulunarak hükmün CMK madde 321 uyarınca bozulması istenmişse de, sanık müdafiinin 24/12/2012 tarihli savcılık ifadesinde zararı gidermeye hazır olduklarını belirttiği ancak karar tarihine kadar aradan dokuz ay gibi bir süre geçmesine rağmen zararın giderilmediği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 5237 sayılı TCK"nın 50/1-b maddesine göre; kısa süreli hapis cezasının, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi tedbirine çevrilebileceğinin hüküm altına alındığı, aynı kanunun, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmi geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşamasında dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı kanunun 50/1. maddesinde hapis cezasına seçenek yaptırımlar arasında gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbirine dönüştürülmesinin mümkün olmadığı, böyle bir uygulamanın mağdurun zararını soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanıma olacakken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/1-b maddesi uyarınca mağdurun uğradığı zararın giderilmesi tedbirine dönüştürülmesi ve kamu malına zarar verme suçlarında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, hükmolunan cezada TCK"nın 29. maddesi gereğince indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; kararın usul ve yasaya aykırı bir şekilde verildiğine ilişkin sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.