
Esas No: 2019/4722
Karar No: 2019/12114
Karar Tarihi: 04.12.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/4722 Esas 2019/12114 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA DAVACI BİRLEŞEN DAVADA DAVALI : ..
ASIL DAVADA DAVALI BİRLEŞEN DAVADA DAVACI : ...
BİRLEŞEN DAVADA DAVALI: ...
Taraflar arasındaki Elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı ..., birleşen davada ... avukatlarınca ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Asıl davada davacı, davalı ile 11.06.2009 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, sözleşme kapsamında davalıya ödenen bedel karşılığında bir senet düzenlendiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranarak evin tapusunu kendisine devretmediği gibi ödenen satış bedelini de iade etmediğini, bunun üzerine Milas 2. İcra Müdürlüğü"nün 2014/854 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının yerinde olmadığını ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı, davalı ile aralarında adi yazılı şekilde satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, davalı ..."ın sözleşme kapsamında kendisine 35.000,00 TL ödeme yapması gerekirken, 20.750,00 TL ödediğini, bakiye kalan 14.250,00 TL"nin ödenmemesi nedeniyle tapuyu diğer davalı ..."a devretmediğini, davalı ..."ın kira ödemeksizin beş yıldır kesintisiz şekilde sözleşme konusu taşınmazda oturduğunu, sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, öncelikle davalı ..."a geçersiz sözleşme nedeniyle kendisi tarafından ödenmesi gereken bedelin tespit edilerek mahkeme veznesine depo edilmesi ile birlikte davalı ..."ın taşınmaza vaki müdahalesinin menine, bu talebin yerinde görülmemesi halinde ödenmesi gereken 14.750,00 TL"nin taşınmazın zilyetliğinin deviredildiği tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davanın davalısı ve birleşen davanın davalıları davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile takibin 29.565,04 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulü ile mahkemenin asıl dosyasında hüküm altına alınan borcun ferileriyle birlikte davalı birleşen davada davacı ... Samas tarafından davacı birleşen davada davalı ..."a ödenmesi halinde davacı birleşen davada davalı ..."ın dava konusu olan Muğla ili Milas ilçesi Ketendere Mahallesi 125 ada 8 parsel sayılı taşınmazı boşaltmasına, bu suretle bu taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince de; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı, belirtildikten sonra, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre; hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerektiği gibi, şarta bağlı biçimde karar tesis edilmesi de mümkün değildir.
Asıl davada davacı, davalı ile yapılan sözleşmeye göre taşınmazın bedelini ödemesine rağmen sözleşme konusu taşınmazın kendisine devredilmemesi nedeniyle ödediği bedelin iadesi amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş; birleşen davada davacı, asıl davaya konu taşınmazın bedelinin tamamının ödenmemesi nedeniyle davalı ... tarafından işgal edilen taşınmaza vaki elatmanın önlenmesini, bu talebinin yerinde görülmemesi halinde kendisine eksik olarak ödenen 14.750,00 TL"nin davalı ..."dan faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, birleşen dava yönünden davanın kabulü ile mahkemenin asıl dosyasında hüküm altına alınan borcun ferileriyle birlikte davalı birleşen davada davacı ... tarafından davacı birleşen davada davalı ..."a ödenmesi halinde davacı birleşen davada davalı ..."ın dava konusu olan Muğla ili Milas ilçesi Ketendere Mahallesi 125 ada 8 parsel sayılı taşınmazı boşaltmasına, bu suretle bu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesine karar verilmiş, böylece HMK 297. maddesine aykırı şekilde şartlı hüküm tesis edilmiştir. İncelenen mahkeme kararının bahsi geçen emredici kanun hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla, şarta bağlı olacak şekilde ve usulün 297 maddesine aykırı olarak yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Diğer yandan, somut olayda, mahkemece gerekçeli kararda birleşen davaya ilişkin hiçbir açıklamaya yer verilmeden hüküm fıkrasında birleşen davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysaki mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması Anayasa hükmü olduğu gibi kararın yukarıda belirtildiği şekilde HMK 297. maddesinde yer alan hususları kapsaması da zorunludur. İncelenen mahkeme kararının bahsi geçen yasa hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla, gerekçesiz bir şekilde ve usulün 297 maddesine aykırı olarak yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan 1.141,00 TL harcın davalı ..."a, 27,70 TL harcın ..."a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu asıl dava ve birleşen dava için açık olmak üzere, 04/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.