Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/5176 Esas 2020/6635 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5176
Karar No: 2020/6635

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/5176 Esas 2020/6635 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı erkeğin bağımsız konut temin etmemesi, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalması, kadını hor görmesi, toplumda küçük düşürmesi ve fiziksel şiddet uygulaması sebebiyle açılan boşanma davasında, mahkeme davalı erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğuna karar vermiş ve kadının boşanma talebini kabul etmiştir. Davalı erkeğin istinaf talebi kısmen kabul edilmiş, ancak gerekçe ve hüküm arasında çelişki yaratıldığı için hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun madde 166/2, 166/3, 173 ve 174 hükümleri uygulanmıştır.
2. Hukuk Dairesi         2020/5176 E.  ,  2020/6635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda "Davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, annesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, kadını hor gördüğü, toplumda küçük düşürdüğü, fiziksel şiddet uyguladığı, davacı kadının ise, fiili ayrılık sonrası ben artık gelmeyeceğim, istemiyorum gibi ifadeler kullandığı, fiili ayrılıktan sonra vefat eden erkeğin babasının cenazesine katılmadığı gibi telefon açıp taziyede bulunmadığı, gerçekleşen kusurlu davranışlara göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu" gerekçesiyle kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, “...Gerçekleştiği sabit görülen ancak sonrasında evlilik birliğine devam edildiği için affedildiği ya da en azından hoşgörü ile karşılandığı anlaşılan bazı vakıaları da kusur belirlemesinde dikkate alması hatalı olmuş ise de; toplanan delillerden, davalı erkeğin çocuklarının olmaması konusunda kadını suçlama, sevmediğini söyleme, annesinin zoruyla evlendirildiğini dile getirme ve aşağılama, davacı kadının da boşanmak istediğini dile getirme ve taziyede bulunmama kusurlarının sabit olduğu, bu durum karşısında erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, dolayısıyla mahkemenin kararının sonuç itibariyle doğru olduğu..." gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin istinaf talebinin kusur belirlemesine yönelik kısmen kabulüne karar verildiği halde hüküm kısmında davacı erkeğin istinaf talebinin tümden reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ; Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2020 (Prş.)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.