MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, murislerinin davalı bankadan 1.5.2006 tarihinde konut kredisi kullandığını, kredi sözleşmesi gereğince hayat sigortası yaptırdığını ve primlerinin ödendiğini, murislerinin 24.7.2010 tarihinde kalp krizi nedeniyle vefat ettiğini, kredi taksitlerinin murislerinin maaşından kesilmeye devam ettiğini, diğer davalının tanzim ettiği sigorta poliçesinde ölüm halinde 10.000,00 TL tazminatın ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen bu paranın mirasçılara ödenmediğini ileri sürerek 10.000,00TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacılar murisinin kullandığı tüketici kredisi sırasında tanzim edilen sigorta poliçesi çerçevesinde sigortalının ölümü nedeniyle sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece sigortanın yalnızca ferdi kaza sigortası olduğu ve ölüm sebebinin kaza olmaması nedeniyle sigorta bedelinin ödenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davalı ... şirketince düzenlenen X-L konut sigortası poliçesinden poliçenin genel hayat sigortası mahiyetinde olduğu, bedeli ayrıca ödenmesi koşuluyla ferdi kazayı da kapsar şekilde sigortanın genişleyeceği, davacılar murisinin kalp krizi nedeniyle vefat etmesi durumunun da genel hayat sigortası çerçevesinde kaldığı aşikardır. Mahkemece bu husus dikkate alınarak konusunda uzman bankacı ve sigortacı bilirkişiler eliyle, öncelikle sigorta primi olarak yatırıldığı iddia edilen ödemelerin neye ilişkin, hangi tarihte ve ne miktarda kesildiğinin araştırılarak ölüm tarihi itibariyle sigorta priminin kesilip kesilmediği ve bu surettle sözleşmenin devam edip etmediği itirazları karşılar, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde tespit edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmeli iken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.