15. Ceza Dairesi Esas No: 2014/24523 Karar No: 2016/2163 Karar Tarihi: 25.02.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/24523 Esas 2016/2163 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti temyiz edilmiş ve dosya incelenerek, Anayasa Mahkemesi'nden gelen bir kısmi iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanıklar, müştekiyi 7.000 TL'ye satışa çıkardığı aracı almak üzere kandırarak, 6.500 TL'ye anlaşmış ve kaparo olarak 100 TL almışlardır. Daha sonra notere gitme bahanesiyle kalan 5.000 TL'yi alarak, aracın devrini yapmadan kaçmışlardır. Böylece sanıklar, dolandırıcılık suçunu işlemişlerdir. Mahkeme, sanıkların suçunun sabit olduğuna karar vermiştir. Ancak, TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanıkların kendi altsoyları yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyları haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği belirtilerek hükümler çıkartılmıştır. Detaylı kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkraları, 53/1-c bendindeki \"velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun\", 5237 sayılı TCK, 5320 sayılı yasa, CMUK'un 321 ve
15. Ceza Dairesi 2014/24523 E. , 2016/2163 K. "İçtihat Metni"
...... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Sanıkların, dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanıklardan E.. K.."ın, şikayetçinin internet aracılığıyla 7.000 TL"ye satışa çıkardığı aracı almak üzere müşteri olduğu ve şikayetçiyi aradığı, tarafların yapılan pazarlık neticesinde 6.500 TL"ye anlaştıkları, kaparo olarak 100 TL verdiği müştekiyi iş yerine çağırarak 1.400 TL daha verdiği, sanıkların yanlarında bulunan bir üçüncü kişinin iştirakı ile kalan 5.000 TL"yi notere getireceklerini söyleyerek aracın devrini sanık C.. A.. üzerine vermesini istedikleri, kimliği tespit edilemeyen bu kişinin noterde aracın devrini vermeden önce arayan müştekiyi notere girmek üzereyim sen imzayı at paran geliyor diyerek ikna ettiği, sonrasında parayı vermedikleri ve aracı birkaç gün içinde başka bir galeriye sattıkları, eyleme hukuki ihtilaf süsü vermek maksadıyla müştekiye para yerine senet düzenleyerek verdikleri böylece eylemleri ile üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşılarak, sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin kabulü ile verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların suçun sübutuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyları yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyları haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.