Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/5302 Esas 2012/7518 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5302
Karar No: 2012/7518
Karar Tarihi: 21.05.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/5302 Esas 2012/7518 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itiraz etmişlerdir. İtirazın iptali davası sonucunda mahkeme, davalıların itirazlarını kabul etmiş ve takibin devamına karar vermiştir. Ancak, davalılardan birinin adi kefil olduğu belirlenen durumda, adi kefil hakkında takip yapılamayacağı ve asıl borçluya gidilmesi gerektiği açıklanmıştır. Bu nedenle, mahkemenin kefil hakkında yapılan takibin devamına karar vermesi hatalıdır. Kararın bozulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu madde 483, 486.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/5302 E.  ,  2012/7518 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçeye ve eda edilen yemine göre davalı ...’ın temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı kefil ...’ın temyiz itirazlarına gelince:
    Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.02.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde davalı ... sözleşmeyi adi kefil sıfatıyla imzalamıştır. Bu kefalet Borçlar Kanununun 483. maddesinde belirtilen adi kefalet niteliğindedir. Adi kefil için uyuşmazlığın Borçlar Kanununun kefalet hükümlerini düzenleyen 486.maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Bu madde hükmüne göre adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi "kefalet akdinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takibat icra olunup da alacaklının hatası olmaksızın semeresiz kalması yahut borçlu aleyhinde Türkiye"de takibat icrasının imkansız hale gelmesi" koşuluna bağlanmıştır. Olayımızda bu koşullardan hiçbiri gerçekleşmediğine göre asıl borçluya gidilmeden adi kefil hakkında takip yapılamaz. Mahkemece kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda açıklanan yasa hükmü gözardı edilerek kefil hakkında itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 21/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.