Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27183 Esas 2016/2159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27183
Karar No: 2016/2159
Karar Tarihi: 25.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27183 Esas 2016/2159 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Sanığın mağduru para bozdurmak yönünde oyaladığı, para vermediği halde para vermiş gibi üstünü alarak gittiği ve suçu ikrar ettiğinin kabulü ile verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, mağdurun yeniden beyanına başvurularak kısmi ödemeye rızasının bulunup bulunmadığı sorulmalı ve sanığın da etkin pişmanlık gösterip göstermediği değerlendirilerek TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmalı ve TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrasının sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmelidir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 157/1, 52/2-4, 53/1 ve 168/4 maddeleri verilmiştir.
15. Ceza Dairesi         2013/27183 E.  ,  2016/2159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanığın, şikayetçinin işyerine gidip küpe satın almak istediği, 7.00 TL"lik bir küpe beğendiği, ödeme yapmak için 100 TL uzattığı, bozuk bulunmadığını söyleyen mağdurdan parayı bozmasını istediği, mağdurun 100 TL"yi iki adet 50 TL olarak bozduğu ve sanığa verdiği, ayrıca 50 TL"nin üstü olarak 43 TL daha verdiği, ancak mağdurun sanıktan üstünü verdiği 50 TL"yi almadığını düşünerek peşinden gittiği ve 50 TL"yi geri aldığı, sonrasında ise 100 TL"yi bozduran sanığın bu parayı da kendisine vermemiş olduğunu fark ettiğinin iddia edildiği olayda; sanığın mağduru para bozdurmak yönünde oyaladığı, para vermediği halde para vermiş gibi üstünü alarak gittiği ve soruşturma aşamasında alınan savunmasında suçu ikrar ettiği eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabulü ile verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık tarafından ileri sürülen suçun sübutuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Mağdurun soruşturma aşamasında vermiş olduğu beyanında, 50 TL eksik para verdiğini düşündüğü sanığın peşinden gidip, bu parayı istemesi üzerine sanık tarafından bu miktarın kendisine verildiğini belirtmiş olması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 168/4 maddesi kapsamında, mağdurun yeniden beyanına başvurularak kısmi ödemeye rızasının bulunup bulunmadığı sorulup, sanığın da etkin pişmanlık gösterip göstermediği de değerlendirilerek TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi ile aynı maddenin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden hükümde koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmemesi,
    Kanuna aykırı olup sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.