Esas No: 2022/7581
Karar No: 2022/15500
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/7581 Esas 2022/15500 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2022/7581 E. , 2022/15500 K."İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuk ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1, 143/1, 35/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5-6. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulmasına dair Didim (Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2011 tarihli ve 2010/566 esas, 2011/128 sayılı kararının 15/03/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 02/09/2013 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1, 143/1, 35/2, 31/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 3 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 53. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına dair Didim (Yenihisar) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/06/2020 tarihli ve 2019/417 esas, 2020/193sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/06/2022 gün ve 7472-2021 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/07/2022 gün ve 2022/100772 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Suça sürüklenen çocuğun, site içerisinde yer alan müştekinin ikamet ettiği villasının önünde park halinde bulunan motosikletinden yakıt çalmaya kalkışması şeklinde gerçekleşen olayda, dosya içerisindeki olay yeri krokisi ve görgü tespit tutanağına göre, eylemin etrafı duvarla çevrili site bahçesinin içinde gerçekleştiği, buna göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b maddesinde tanımlanan bina eklentisi içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek anılan Kanun’un 141/1. maddesi uyarınca hüküm kurulmasında,
2- Kayden 10/06/1993 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediği 01/12/2010 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında bulunduğu, hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ise 15/03/2011 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde 02/09/2013 tarihinde yeniden suç işlediği ve 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 15/03/2011 tarihi ile 02/09/2013 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresinin durduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde,
Suç tarihinden hükmün açıklandığı ve mahkumiyet hükmünün kurulduğu 19/06/2020 tarihine kadar geçen süre olan 9 yıl 7 ay 26 günden, zamanaşımı süresinin durduğu 5 ay 2 gün mahsup edildiğinde 9 yıl 6 ay 19 günlük sürenin dolmuş olduğu nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 141/1. maddesinde tanımlanan suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, anılan Kanun'un 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin hüküm tarihi itibariyle gerçekleştiği gözetilmeksizin, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
3- Suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan 1 yıldan az süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre de,
4- 5237 sayılı Kanun’un 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, aynı Kanun’un 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluğuna hükmedilmesinde,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- 2 No’lu kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk ...’ın, site içerisinde yer alan müştekinin ikamet ettiği villasının önünde park halinde bulunan motosikletinden gece vakti yakıt çalmaya kalkışması şeklinde gerçekleşen olayda, dosya içerisindeki olay yeri krokisi ve görgü tespit tutanağına göre, eylemin etrafı duvarla çevrili site bahçesinin içinde gerçekleştiği, buna göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturduğu ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/12/2012 tarihli ve 2012/1247 esas, 2012/1842 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hâli olması nedeniyle bu durum, aynı Kanun’un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, TCK’nın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerine göre hesaplanan 10 ve 15 yıllık zamanaşı sürelerinin dolmadığı anlaşıldığından, DİDİM(YENİHİSAR) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/06/2020 tarihli ve 2019/417 E., 2020/193 K. sayılı kararına yönelik 2 no’lu kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
2- 1, 3 ve 4 No’lu kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesinde;
a) Suça sürüklenen çocuk ...’ın, site içerisinde yer alan müştekinin ikamet ettiği villasının önünde park halinde bulunan motosikletinden yakıt çalmaya kalkışması şeklinde gerçekleşen olayda, dosya içerisindeki olay yeri krokisi ve görgü tespit tutanağına göre, eylemin etrafı duvarla çevrili site bahçesinin içinde gerçekleştiği, buna göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b maddesinde tanımlanan bina eklentisi içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek aynı Kanun’un 141/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
b) 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olup, suçu işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan belirlenen kısa süreli hapis cezasının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
c) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 4. fıkrası gereğince fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi nedenleriyle 1, 3 ve 4 no’lu kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, suça sürüklenen çocuk ... hakkında DİDİM(YENİHİSAR) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 19/06/2020 tarihli ve 2019/417 E., 2020/193 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; suça sürüklenen çocuk ...’ın hırsızlık suçundan TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 143/1. maddesi uyarınca cezasında 1/6 oranında artırım yapılarak 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca cezasında 1/2 oranında indirim yapılarak 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca cezasında 1/3 oranında indirim yapılarak 9 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca cezasında 1/6 oranında indirim yapılarak 7 ay 23 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına; bu şekilde belirlenen 7 ay 23 gün hapis cezasının TCK’nın 50/3, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdire göre 20,00 TL’den hesaplanarak 4.660,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, ayrıca hüküm kısmından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılmasına, suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 26/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.