16. Hukuk Dairesi 2013/12107 E. , 2014/2163 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 2, 14, 15 parsel, 112 ada 164, 166, 203, 176, 180 parsel sayılı sırasıyla 6.093.28, 6.306.27, 4.581.01, 7.546.34, 2.747.08, 7.571.65, 930,76 ve 1.252,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 111 ada 2, 14, 15 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle, 112 ada 164, 166, 203, 176, 180 parsel sayılı taşınmazlar miras yoluyla gelen hak, paylaşma, satın alma, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenleriyle davalılar ...ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 111 ada 2, 14, 15, 112 ada 166, 203, 176, 180 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davanın reddine, 112 ada 164 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 112 ada 164 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davacıların miras hissesi oranında iptali ile, taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.671,50 metrekare yüzölçümündeki bölümünün veraset ilamındaki hisseleri oranında davacılar adına, kalan hisselerin davalılar adına tapuya tesciline, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 2.874,84 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Çekişmeli 111 ada 2, 14, 15, 112 ada 164, 176, 180 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 111 ada 2, 14, 15, 112 ada 164, 176, 180 parsel sayılı taşınmazlara yönelik usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) Çekişmeli 112 ada 166 ve 203 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece Ayancık Kadastro Mahkemesi"nin ... Esas, ... Esas, ... Esas sayılı dava dosyalarında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre çekişmeli taşınmazların davalılara ait olduğunun sabit olduğu ve anılan dosyaların kesin delil niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli olmadığı gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. 112 ada 166 parsel sayılı taşınmaz yönünden kesin delil niteliğinde kabul edilen Kadastro Mahkemesinin 2004/8 Esas, 2005/41 Karar sayılı dosyasında, dava dışı komşu taşınmaz malikleri tarafından ortak sınıra yönelik olarak temyize konu 166 parsel sayılı taşınmazın tespit maliklerine karşı dava açılmış; bu dava dosyasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından, taşınmazın öncesinin tarafların babaları ve bir kısım davalıların dedeleri olan ..."ın babası ..."a ait olduğu, ölümü ile taşınmazın dava dışı çocukları olan ..., ..., ... ve tarafların murisi olan oğlu
..."nin hanımı, davalıların da annesi ..."ye geçtiği, ..."nin de hissesini 20 yıl önce davalı çocukları ..., ... ve ..."a bağışladığı beyan edilmiş, bu dosya ile birleşen ... Esas sayılı dosyanın da keşfinde benzer yönde beyanlarda bulunulmuştur. Çekişmeli 166 parsel sayılı taşınmazın tutanak içeriğinde ise taşınmazın ... evlatları ..., ..., ... ve ..."ın cedlerinden intikalen ve verese arasında taksimen gelen ve 20 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde bulunan taşınmaz olup, ... kızı ..."nin hissesini 1985 yılında davalı çocukları ..., ...ve ..."a bağışladığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere davalıların murisi ..., kök muris ..."ın gelini iken 166 parsel sayılı taşınmazın tutanak içeriğinde hatalı olarak kızı olduğu bildirilmiş ve böylece tüm hissesini davalılara bağışladığı kabul edilmiştir. Ne var ki muris ..., kök muris ..."ın gelini olduğuna göre, ... terekesine eşi ... dolayısı ile mirasçı olmuş olup, muris ..."ın sağlığında ..."ye yönelik bir tasarrufta bulunmamış olması halinde ... 166 parsel sayılı taşınmazda ancak eşi ...ın terekesindeki miras payı oranında pay sahibi olabilir. Başka bir ifade ile mahkemece bu husus göz ardı edilerek ve kök muris ..."ın sağlığında..."ye yönelik bir tasarrufu bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ..."dan gelen tüm payların ..."ye ait olduğu kabul edilerek karar verilmesi isabetsizdir. 166 parsel sayılı taşınmazın öncesinin kök muris ..."a ait olduğu saptandığına göre, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yeniden keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ..."a ne şekilde geçtiği,..."ın sağlığında ..."ye yönelik bir tasarrufta bulunup bulunmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleşme yoluyla giderilmeye çalışılmalı, tarafların murisi ..."nin kök muris ..."ın kızı değil gelini olduğu ve kök muris ... ..."ın sağlığında ..."ye yönelik bir tasarrufunun bulunduğunun saptanamaması halinde, ..."nin taşınmazda ancak eşi ..."ın terekesindeki miras payı oranında pay sahibi olabileceği ve bağış işleminin de ancak payı ile sınırlı olabileceği hususları göz önüne alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
112 ada 203 parsel sayılı taşınmaz yönünden kesin delil niteliğinde kabul edilen Kadastro Mahkemesinin ... Esas, ... Karar sayılı dosyasında ise çekişmeli taşınmazın içinden yol geçtiği iddiası ile dava dışı 3. kişi tarafından temyize konu 203 parsel sayılı taşınmazın tespit maliklerine karşı dava açılmış, bu dava dosyasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafından taşınmazın öncesinin tarafların babaları ve bir kısım davalıların dedeleri olan ..."a ait olduğu, ..."ın 1975 yılında bu parseli davalılara bağışlayarak zilyetliği de devrettiği beyan edilmiştir. Mahkemece anılan dosyalar kesin delil niteliğinde değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların davalılara ait olduğu olgusunun ispatlandığı kabul edilmiş ise de, hükme esas alınan bu mahkeme kararlarında davacılar taraf olarak yer almadığından bu dosyalarda alınan beyanların davacıları bağlamayacağının, bir başka ifade ile davacılar yönünden kesin delil niteliğinde olmayacağının kabulü zorunludur. O halde sağlıklı ve doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yeniden keşif yapılmalı; keşfe katılacak yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ve ne şekilde intikal ettiği, tarafların müşterek murislerinden gelip gelmediği, müşterek muristen kalmış ise taksime konu olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleşme yoluyla giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 112 ada 166 ve 203 sayılı parsellere yönelik hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden tarafa iadesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.