22. Hukuk Dairesi 2017/20839 E. , 2019/5409 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar ... A.Ş. ile ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 01/04/1998 tarihinden 21/09/2012 tarihine kadar dört sene temizlik görevlisi olarak çalıştığını, sonrasında mutfak bölümünde çalıştığını, kazan yıkama bölümünde iki kişi olduklarını, birisi izinli olduğunda diğerinin onun yerine çalıştığını, izinlerinin eksik verildiğini, hafta sonu bir gün izin kullandığını, diğeri izinli olduğunda fazla mesaili çalıştığını, her gün çalışmasının 07:00"da başlayıp 15:00"da bitmesi gerekirken, 18:00"a kadar sürdüğünü, fazla mesai ücretinin ödenmediğini, izinlerinin usulünce kullandırılmadığını, çalışma şartları çekilmez hale geldiğinden iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının yıllık izne ayrılması sonrası işe devam etmediğini, taşeron firma tarafından iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle feshedildiğini, feshin haklı nedene dayandığından tazminat hakkının bulunmadığını, Bakanlık ile davacı arasında hizmet akdi bulunmadığını,husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, idarenin asıl işveren olmadığını, yükümlülüklerin yüklenici firmaya ait olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...A.Ş. vekili,iş sözleşmesini davacının sona erdirdiğini, işyerinin uzak olmasının haklı neden oluşturmadığını, fesih sebebinin haklı nedene dayanmadığını, tazminata hak kazanamadığını, davacının 1998-2012 arası temizlik görevlisi olarak kendi şirketlerinde, 1. aydan itibaren ihaleyi alan diğer şirkette çalıştığını, kendilerinin son alt işveren olmadığını, tüm alacaklarını aldığını, ödemelerin bankadan yapıldığını, İş Kanunu 6. maddesine göre devreden şirket olarak sorumluluğunun iki yılla sınırlı olduğunu ve iki yıllık sürenin dolduğunu, yıllık izinlerini kullandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı ve davalı ...A.Ş ile ... vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Devir hükümlerine göre ise; feshe bağlı diğer haklardan olan kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır.
Dosya içeriğine ve gönderilen SSK hizmet döküm cetveline göre davacının, 01/01/2006-04/04/2012 tarihleri arası devreden alt işveren davalı ...A.Ş nezdinde çalıştığı ve 05/04/2012 tarihi itibari ile işyerinin davalı şirketlere devredilmesi üzerine davacının devralan şirketler nezdinde çalışmaya devam ettiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hususlar değerlendirildiğinde,dava konusu yıllık ücretli izin alacağından son alt işveren olmadığından sorumlu tutulamayacağı gözetilmeksizin davalı ...A.Ş"nin dava konusu yıllık ücretli izin alacağından sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Mahkemece re"sen ıslaha karşı zamanaşımı defi dikkate alınarak fazla mesai alacağının hesaplandığı ve hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.Ancak Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı defi dikkate alınırken dava dilekçesinde talep edilen miktarın zamanaşımına uğramayacağının gözönünde tutulmaması hatalı olmuştur. Bu sebeple, dava dilekçesinde talep edilen fazla mesai miktarının zamanaşımına uğramadığı gözetilerek fazla mesai alacağı belirlenip karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.