Esas No: 2017/166
Karar No: 2021/434
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/166 Esas 2021/434 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 13. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 803-222
Sanık ..."nun hırsızlık suçundan TCK"nın 142/1-e, 143, 62 ve 63. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba ilişkin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.12.2012 tarihli ve 711-1037 sayılı hükmün, sanık ve müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesince 16.09.2015 tarih ve 16612-13983 sayı ile;
"...Sanık ..."nun mahkeme aşamasında alınan tek beyanında, atılı suçlamayı kabul etmediği, dosyada suçun sanık tarafından işlendiğine dair, suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ..."in atfı cürüm mahiyetindeki beyanlarından başka hükümlülüğüne yeterli, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi..." isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 30.03.2016 tarih ve 803-222 sayı ile; "Mahkememizin 20.12.2012 tarihli gerekçeli kararında da açıklandığı üzere, kolluğun 15.06.2012 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağında, sanık ..."na ait evden ... plakalı aracın ayrıldığı, bir süre sonra aynı araç tekrar geldiğinde araca müdahale edildiği, araçtan 13 yaşlarında bir erkek çocuğu ile 20 yaşlarında bir erkek şahsın kaçtığının görüldüğü, aracın sürücüsü olan ..."in yakalandığı, sanık ..."ye sorulduğunda kaçan kişilerin inceleme dışı sanık ... ve sanık ... isimli kişiler olduklarını, aküleri onların çaldığını söylediği, araç içinde akülerin bir kısmının ele geçtiği, yine inceleme dışı sanık ..."nin yer göstermesi üzerine diğer akülerin de evde yakalandığı bilgilerine yer verilmesi,
15.06.2012 tarihli tutanak içeriğine göre inceleme dışı sanık ..."nun yakalanması üzerine yapılan mülakatta suçu abisi sanık ... ile eniştesi inceleme dışı sanık ..."nin gerçekleştirdiğini söylemesi,
Tanık ...in aşamalardaki ifadelerinde yakalanan araçta kardeşleri ... ve... ile eşi ..."nin bulunduğunu, ... ve..."un jandarmadan kaçtıklarını belirtmesi,
İnceleme dışı sanıklar ... ve ..."nin tüm aşamalardaki ifadelerinde, suç faili olarak olayın içinde sanık ..."un da olduğunu belirtmeleri,
Yine inceleme dışı sanık ..."nun, sorguda ve yargılama aşamasında verdiği ifadelerinde hırsızlık suçunu çocuklarının ikisinin yaptığını belirterek sanık ..."un da ismini vermiş olması,
Hususları dikkate alınarak, inceleme dışı sanık ... hakkındaki aleyhe olan delillerin sanık ..."na göre daha az olmasına rağmen onun hakkında verilen mahkûmiyet kararının onanmış olması da gözetildiğinde sanık ..."nun da diğer suç failleri ile birlikte atılı suçu işlediğinin her türlü şüpheden uzak ve kesin bir şekilde tespit edildiği," şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.09.2016 tarihli ve 283921 sayılı “onama” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 1190-1503 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 10. madde uyarınca, Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesine gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 27.02.2017 tarih ve 300-1765 sayı ile; direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanıklar ..., ... ve ... hakkında atılı suçtan kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin ve temyizin kapsamına göre inceleme sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı hırsızlık suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Olay yeri tespit tutanağına göre, 15.06.2012 tarihinde saat 03.00 sıralarında Muradiye Beldesinde devriye görevi yerine getirildiği sırada ... Sokak üzerinde bulunan ...’na ait evden beyaz renkli bir minibüsün ayrılması üzerinde durumdan şüphelenilerek sokakta park hâlinde beklenildiği, aynı gece saat 03.30 sıralarında ... plakalı beyaz renkli Ford Transit marka minibüsün sokağa girdiğinin görülmesi üzerine araca müdahale edildiği, duran araçtan 13 yaşlarında bir erkek çocuğu ile 20 yaşlarında erkek bir şahsın kaçtığının görüldüğü, aracın sürücüsü olan ve yakalanan ...’e sorulduğunda kaçan şahısların ... ve ... olduğunu beyan ettiği, evin etrafının ağaçlık olması ve karanlık nedeniyle kaçan şahısların bulunamadığı, araç içinde yapılan incelemede on adet akü olduğu, sorulduğunda ...’in akülerle kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını, ... ve... kardeşlerin aküleri çaldığını söylediği, bu esnada ...’na ait evden çıkan ve kızı olduğunu beyan eden ...’in evin içerisinde on adet daha akü olduğunu söylemesi üzerine ele geçirilen 20 adet akü ile araç içerisinde bulunan ve olayda kullanıldığı değerlendirilen 2 adet ingiliz anahtarı, 3 adet yıldız anahtar ve 1 adet pensenin muhafaza altına alınarak soruşturmaya başlanıldığı,
Yapılan tahkikat kapsamında,... Turizm’e ait servis araçlarının park yerinde bulunan otobüslerden akü çalındığının tespit edildiği,
Olay yeri inceleme raporunda; ...,...,...,...,..., plakalı Mercedes marka otobüsler ile ...,...,...,...,..., plakalı Temsa Safir marka otobüslerin akü dolabı kapaklarının açık, aküye takılan kutup başlarının boşta olduğu, toplamda on adet akünün yerinde olmadığı, ... plakalı otobüsün akü dolap yerinin altında yerde demir metal bir parça olduğu, metalin üzerinde ayakkabı izi olduğu, ..., ... ve ... plakalı otobüslerin akü dolap kapakları dış kısmından biyometrik iz elde edildiği,
05.07.2012 tarihli ekspertiz raporunda; inceleme dışı sanıklar ... ve ...’ten alınan bir çift terlik ile ...’dan alınan bir çift ayakkabı tabanı üzerinde yapılan incelemede, olay yerinde bulunan metal levha üzerindeki ayakkabı izinin inceleme dışı sanıklardan ele geçirilen terlik ve ayakkabı tabanlarıyla oluşturulmadığının bildirildiği,
Anlaşılmıştır.
Katılan ...; ... Turizm isimli otobüs firmasında otopark yetkilisi olarak çalıştığını, 15.06.2012 tarihinde saat 07.00 sıralarında otopark alanına gittiğinde çalıştığı şirkete ait on ayrı otobüsten yirmi adet akü çalındığını, otobüslerde çift akü sistemi bulunduğunu, çalınan akülerin toplam değerinin 7500 TL olduğunu,
Tanık ... soruşturmada; inceleme dışı sanık ...’nun babası, ...’in eşi, diğer sanıklar ... ve ...’nun ise kardeşleri olduğunu, 13.06.2012 tarihinde eşi ile birlikte kendilerine ait olan ... plakalı araçla ...’da oturan babasının yanına misafirliğe geldiklerini, rahatsızlanan kızını ... Çocuk Hastanesine götürdüklerini, kendisinin birkaç gece kızının yanında hastanede kaldığını, 15.06.2012 tarihinde gece saat 03.00 sıralarında eşinin, babası ve kardeşlerinin kızını görmeye hastaneye geldiklerini, üzerini değiştirmek amacıyla kendisinin eve gittiğini, araçta eşi ve kardeşlerinin de bulunduğunu, babasının hastanede kaldığını, araca bindiğinde arka taraftaki aküleri görmediğini, üzerlerinin örtülü olduğunu, evin önüne geldiklerinde jandarma görevlilerinin aracı durdurmak istediklerini, bunun üzerine kardeşlerinin araçtan inerek kaçmaya başladıklarını, eşi ve kendisinin ise kaçmadığını, araçta yapılan aramada akülerin ele geçirildiğini, evde bulunan başka aküleri de kendilerinin teslim ettiğini, hırsızlık olayını babası ve kardeşlerinin yapmış olduğunu,
Kovuşturma aşamasında; olay anında eşinin hastanede yanında olduğunu, eylemi kardeşi ...un gerçekleştirdiğini,
İnceleme dışı sanık ... soruşturma aşamasında; inceleme dışı sanık ...’nun kayınpederi; diğer sanıklar... ve ...’nun ise eşinin kardeşleri olduğunu, olay tarihinde geceleyin kızını görmek için birlikte hastaneye gittiklerini, daha sonra kendisi, kayınpederi ve kayınbiraderleri ile birlikte hastaneden ayrılarak petrol istasyonunda bulunan bir kafede oturduklarını, kayınpederi ile sohbet ettiği esnada ... ve ...’nun ileride bulunan otobüslerin aküsünü sökmüş olduklarını, ancak sanık ve kardeşini aküleri sökerken görmediğini, bu sırada kayınpederinin kendisine hitaben, “Ailenle geçim sağlamak istiyorsan benim dediklerimi yapacaksın. Bak kızın hastanede yatıyor. Sana kızını göstermem.” dediğini, kendisinin de “Ne yapacağım baba?” diye sorması üzerine kayınpederinin “Senin işin belli.” şeklinde karşılık verdiğini, daha sonra kendisine ait olan ... plakalı Ford Transit marka minibüsün yanına gittiklerini, kayınpederi ve kayınbiraderlerinin sayısını bilmediği aküleri kendi aracına koyduklarını, kayınpederinin “Eve kadar arabayı sen kullanacaksın, daha sonra ben bunları Aliağa’ya götüreceğim, bu işi yaptıktan sonra aileni ve hastanede yatan kızını alıp gideceksin.” dediğini, kayınbiraderlerinin aracına bindiğini, kayınpederinin ise orada kaldığını, kendisinin ise “Baba ben bu işi yapamam. Ben bu zamana kadar böyle bir iş yapmadım. Kızın sana kalsın. Ben çocuğumu alıp giderim.Sen ne yapmak istiyorsun, maksadın ne?” şeklinde cevap verdiğini, ancak arabaya binerek kayınbiraderleri ile birlikte oradan ayrıldıklarını, eve yaklaştıkları sırada jandarma görevlilerinin aracı gördüğünü, bunun üzerine kayınbiraderlerinin araçtan inerek kaçmaya başladıklarını, kendisinin araçtan inerek “Komutanım, benim bir suçum yok, suçlular kaçıyor.” dediğini, sesleri duyan eşi ...’nin dışarıya çıktığını, görevlilere suçlunun babası olduğunu söyleyerek evde bulunan başka aküleri gösterdiğini, kendisinin de aracın kapısını açıp araçta bulunan aküleri jandarma görevlilerine teslim ettiğini, kayınpederinin çocukları ile birlikte bu işlerle uğraştığını, hırsızlık olayı ile kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını, nitekim evde yapılan aramada sahte kimlikler, ehliyetler ve araç plakalarının ele geçirildiğini,
Cumhuriyet savcılığında önceki beyanlarına ilaveten; evde bulunan on adet akünün söküldüğü sırada kendisinin hastanede olduğunu, bunları kimin söktüğünü tam olarak bilmediğini, hastanede bulunduğu sırada sanık ...’un aracın anahtarını isteyerek eve gidip geleceğini söylediğini, tahminine göre bu sırada on adet aküyü söküp eve götürdüklerini, aynı gün saat 23.00 sıralarında kayınpederi ve kayınbiraderlerinin yine hastaneye geldiklerini, sonrasında diğer sanıklarla birlikte bir petrol istasyonunda bulunan kafede oturduklarını, kayınpederi ile sohbet ettikleri sırada kayınbiraderlerinin aracın anahtarını alarak yanlarından ayrıldıklarını, diğer on aküyü de bu esnada çalarak araca koymuş olduklarını,
Kovuşturma aşamasında; emniyette verdiği beyanlarının bir kısmının doğru olmadığını, kayınpederinin kendisini tehdit etmediğini,
İnceleme dışı sanık ... soruşturma aşamasında; 14.06.2012 tarihinde öğlen saatlerinde damadı olan sanık ... ve oğulları olan sanıklar... ve ... ile birlikte torununu görmek için hastaneye gittiklerini, çocuğun başında kızı ...’in bulunduğunu, kızının, üvey annesi ...’ın hastaneye gelmesini istediğini, kendisinin de eve giderek ihtiyaçlarını göreceğini söylemesi üzerine hep birlikte eve döndüklerini, kendisinin evde kaldığını, damadı ve oğullarının, eşini alarak hastaneye götürdüğünü, gelirken de kızı ...’yi getirdiklerini, evde birlikte yemek yediklerini, saat 20.00 sıralarında dolaşmak amacıyla ...’ya gittiğini, diğerlerinden haberinin olmadığını, aynı gece 24.00 sıralarında evine döndüğünü, evde sadece kızı ...’nin bulunduğunu, gece saat 01.30 sıralarında soy ismini bilmediği ... isimli arkadaşı ile birlikte ...’ya gittiklerini, sabah saat 06.00 sıralarında evine döndüğünü, bu esnada jandarma görevlilerinin, damadı ve oğullarının ...’da araçlardan akü çaldıklarını söyleyerek... ve ...’un nerede olduğunu sorduğunu, kendisinin de olaydan haberi olmadığını, eve yeni geldiğini, ...’un evde olabileceğini söylediğini, görevlilerin ...’u evde yakaladıklarını, saat 08.30 sıralarında hastaneye gittiğinde ...u burada gördüğünü, jandarma görevlilerinin hastaneye geldiğini gören ...un buradan kaçtığını, hırsızlık olayı ile bir ilgisinin olmadığını, araçlardan akü hırsızlığı suçundan eskiye dayalı bir sabıkası bulunmakla birlikte hasta olduğunu, kendisinin hırsızlık yapmadığını, hırsızlık eylemlerini oğlu ...un gerçekleştirdiğini, nitekim, oğlunun 01.06.2012 tarihinde ...’da akü çaldığını, çaldığı aküleri kendisinin kullandığı ... plakalı araca koyduğunu, ancak polis kontrolüne takılınca hem aracın vizesinin bulunmaması hem de asker kaçağı olmasından dolayı kontak anahtarı üzerinde takılı olarak kimlik kartlarının da bulunduğu aracı bırakıp kaçmış olduğunu, bu olay sonrasında aracın bağlandığını,
Sorgu hâkimliğinde ve kovuşturma aşamasında; suça konu aküleri oğlu olan sanık ...’un çaldığını, kendisinin ve damadı olan sanık ...’nin hırsızlık olayı ile bir ilgilerinin bulunmadığını, çocuklarını suç işlemeye azmettirmediğini,
İnceleme dışı sanık ... soruşturmada; olay tarihinde saat 02.00 sıralarında eniştesi olan sanık ... ile abisi olan sanık ...’un eve gelerek kendisini aldıklarını, eniştesine ait araçla otobüslerin olduğu yere gittiklerini, kendisinin araçta kaldığını, abisi ve eniştesinin araçtan inerek aküleri söktüklerini, bir süre sonra yirmi adet akü ile araca geri geldiklerini, birlikte eve döndükleri sırada jandarma görevlilerini gördüğünü, korktuğu için kaçıp saklandığını, hırsızlık olayını abisi ve eniştesinin gerçekleştirdiğini,
Kovuşturma aşamasında; olay tarihinde hastaneye yeğenini ziyarete gittiklerini, ablası olan ...’in dinlenmek için eve gitmek istediğini söylediğini, abisi olan ...un “Seni eve ben götürürüm.” dediğini, kendisinin de onlarla birlikte hastaneden ayrıldığını, ağabeyinin, saat 01.00 civarında almaya geleceğini söyleyerek kendisini bir internet kafeye bıraktığını, daha sonra gece yarısı kendisini buradan alarak hastaneye geçtiklerini, hastane dönüşünde abisi ve eniştesi ile birlikte araçla giderken jandarma görevlilerinin kendilerini durdurmak istediğini, asker firarisi olan abisinin kaçıp gittiğini, jandarmanın arama yapması üzerine araçta akü olduğunu öğrendiklerini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık kovuşturma aşamasında yakalama emri üzerine alınan beyanında; olay tarihinde babası ile birlikte evde olduğunu, eniştesi ... ve kardeşi ...’un hastanede yatan yeğenini ziyaret etmek amacıyla evden ayrıldıklarını, suçlamayı kabul etmediğini, eniştesi ve kardeşi ile kavgalı olduğunu, hırsızlık suçunu asıl onların işlediğini, bu nedenle aleyhe beyanlarını kabul etmediğini, jandarmayı görünce hırsızlık yaptığından değil asker firarisi olması nedeniyle kaçtığını savunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık ...’nun, akrabaları olan inceleme dışı sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte, 15.06.2012 tarihinde gece saat 03.00 sıralarında katılanın yetkilisi olduğu park yerinde bulunan otobüslerden yirmi adet akü çaldığının iddia ve kabul edildiği olayda,
Olay yeri tespit tutanağına göre, 15.06.2012 tarihinde saat 03.00 sıralarında devriye görevini yerine getiren ekiplerin ... Sokak üzerinde bulunan bir evden beyaz renkli bir minibüsün ayrıldığını görmeleri üzerinde durumdan şüphelenerek sokakta park hâlinde beklemeye başladıkları, aynı gece saat 03.30 sıralarında sokağa giriş yapan bahse konu araca müdahale edildiği, duran araçtan 13 yaşlarında bir erkek çocuğu ile 20 yaşlarında erkek bir şahsın inerek kaçtıkları, aracın sürücüsü olan ...’in ise yakalandığı, yakalanan şahsa sorulduğunda, kaçan şahısların ... ve ... olduklarının beyan edildiği, evin etrafının ağaçlık olması ve karanlık nedeniyle kaçan şahısların bulunamadığı, araç içinde yapılan incelemede on adet akü ile iki adet ingiliz anahtarı, üç adet yıldız anahtar ve bir adet pensenin ele geçirildiği, ...’in akülerle kendisinin bir ilgisinin bulunmadığını, aküleri, kaçan ... ve... kardeşlerin çaldığını söylediği, ...’na ait evde yapılan aramada da on adet daha akünün bulunduğu hususları gözetilerek,
İnceleme dışı sanık ...’in aşamalarda, suça konu aküleri kayınbiraderleri olan sanık ... ile inceleme dışı sanık ...’nun sökerek aracına koymuş olduklarını beyan etmesi, inceleme dışı sanık ...’un olayın sıcağı sıcağına müdafisi huzurunda dinlenmesinde, olay tarihinde eniştesine ait araçla otobüslerin olduğu yere gittiklerini, kendisinin araçta kaldığını, abisi olan sanık ... ve eniştesinin araçtan inerek aküleri söktüklerini ifade etmesi, inceleme dışı sanık ...’nun hırsızlık eylemini oğlu sanık ...’un gerçekleştirdiğini söylemesi, sanığın kovuşturma aşamasında yakalama emri üzerine alınan savunmasında kolluk görevlilerini görünce hırsızlık yaptığı için değil asker firarisi olduğu için kaçtığını söyleyerek olay tarihinde gece saat 03.30 sıralarında suça konu akülerin ele geçirildiği aracın içinde bulunduğunu tevil yollu ikrar etmesi karşısında, babası, kardeşi ve eniştesi olan inceleme dışı sanıkların husumet nedeniyle kendisine iftira attıkları şeklinde hayatın olağan akışına ve dosya kapsamına uygun düşmeyen beyanda bulunan sanığın, kendisini suçtan kurtarmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği ve atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu anlaşıldığından Özel Dairenin sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkin bozma ilamında isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine ilişkin Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün denetlenmesi amacıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün isabetli olmadığı düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.03.2016 tarihli ve 803-222 sayılı hükmündeki direnme gerekçesinin İSABETLİ OLDUĞUNA,
2- 23.07.2016 tarihli ve 29779-2 mükerrer sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun"la 2797 sayılı Yargıtay Kanunu"na eklenen Geçici 15. maddenin 12. fıkrasına dayanılarak, 05.11.2020 tarihli ve 31295 sayılı Resmî Gazete"de yayımı tarihinden 10 gün sonra yürürlüğe giren Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 03.11.2020 tarihli ve 245 sayılı kararı ile Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 01.12.2020 tarihinden geçerli olmak üzere kapatılmasına ve arşivinde bulunan tüm işlerin Yargıtay 6. Ceza Dairesine devrine karar verilmesi nedeniyle dosyanın, uygulamanın denetlenmesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 30.09.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.