Esas No: 2016/17417
Karar No: 2016/19441
Karar Tarihi: 20.12.2016
İşyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/17417 Esas 2016/19441 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2016/17417 E. , 2016/19441 K.
"İçtihat Metni"
İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan sanıklar ..., ... ve ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/2 ve 52/1-2-3. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 2014/238 esas, 2015/225 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/10/2016 gün ve 380334 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “1- Yargılama safahatında sanıklar hakkında 19/12/2005 tarihinde işledikleri hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece 18/12/2008 tarihli ilk karar ile hırsızlık suçunun yanında ek savunma verilmek suretiyle iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan da mahkumiyet kararı verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükmün, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan açılan dava bulunmadığı, ek savunma verilmek suretiyle bu suçtan hüküm kurulamayacağı gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamı sonrası mahkemece bu suçtan suç duyurusunda bulunulması üzerine, aynı sanıklar hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 17/01/2014 tarihinde iddianame düzenlendiği ve 26/02/2015 tarihinde mahkemece bu suçtan sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmış ise de, suç tarihi olan 19/12/2005 tarihinden itibaren zamanaşımını kesen neden olmaması nedeniyle, iddianamenin düzenlendiği 17/01/2014 tarihine kadar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/1-e maddesinde düzenlenen olağan zamanaşımı süresi olan 8 yılın dolmuş olması karşısında, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulmasında,
2- Kabule göre de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 61/9. maddesinde yer alan "Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz." şeklindeki düzenlemenin suç tarihi olan 19/12/2005 tarihinde yürürlükte olmadığı cihetle, kararın gerekçesinde sanıklar hakkında alt sınırdan ceza tayin edildiğinin belirtilmesi karşısında, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu bakımından anılan Kanun"un 116/2. maddesinde öngörülen adlî para cezasının alt sınırının suç tarihi itibarıyla 5 gün olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde 180 gün adlî para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayininde,
3- Sanıklar hakkında suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenilmesi nedeni ile artırım yapılırken hüküm fıkrasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 119/1-c maddesinin gösterilmemesinde,
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 66. maddesinde, “(1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.” hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 67. maddesinde ise: (1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava zamanaşımı durur.
(2) Bir suçla ilgili olarak;
a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,
Halinde, dava zamanaşımı kesilir.
(3) Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.
(4) Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar.” hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; Sanıklar ..., ... ve ..."in hakkında 19.12.2005 tarihinde işledikleri hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece hırsızlık suçunun yanında ek savunma verilmek suretiyle iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan da mahkumiyet kararı verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 6. C.D. tarafından iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hükmün, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan açılan dava bulunmadığı, ek savunma verilmek suretiyle bu suçtan hüküm kurulamayacağı, gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamı sonrası mahkemece bu suçtan suç duyurusunda bulunulması üzerine, aynı sanıklar hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan 17.01.2014 tarihinde iddianame düzenlendiği ve 26.02.2015 tarihinde mahkemece bu suçtan sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
Ancak suç tarihi olan 19.12.2005 tarihinden, arada başka zamanaşımını kesen neden olmaması nedeniyle, iddianamenin düzenlendiği 17.01.2014 tarihine kadar olağan zamanaşımı süresi olan 8 yılın dolmuş olması dolayısıyla, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İşyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından, sanıklar ..., ... ve ... hakkında, Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 2014/238 esas, 2015/225 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. Maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Bozma nedenine göre karardaki hukuka aykırılığın, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; sanıklar ..., ... ve ... hakkında, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan açılan KAMU DAVALARININ, TCK" nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 20/12/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.