MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 43/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Eşinden ayrılması nedeniyle bunalıma giren katılanın, tatil için geldiği ...."da medyumluk yaptığını öğrendiği sanığın evinde bedeli karşılığında fal baktırdıktan sonra, sanığın, katılana müteaddit defalar eşi ile arasını düzeltebileceğini, eşine domuz büyüsü yapıldığını ve bu büyüyü çözebileceğini söyleyerek kendisine para göndermesini sağladığı yine bu görüşmelerde sanığın, katılana "şu günlerde evde olun, şu duaları okuyun" şeklinde sözler söyleyerek bu şekilde katılanın dini inançlarını istismar edip onu etkisi altına alarak kendisinden para almak şeklinde sübut bulan eyleminin TCK"nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde 157/1. maddesinde tanımlanan basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması, aleyhe temyiz bulunmadığından, hapis cezası verilen sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmaması ise söz konusu madde hükmünün mahkumiyetin yasal sonucu olması ve kazanılmış hakka konu olmaması nedeniyle her zaman infaz edilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, yetersiz delillerle mahkumiyet hükmü kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.