Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/704 Esas 2020/1427 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/704
Karar No: 2020/1427
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/704 Esas 2020/1427 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2019/704 E.  ,  2020/1427 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile arasındaki sözleşme gereği asıl işveren olarak ödediği 3.647,37 TL işçilik alacağını alt işveren olan davalılardan rücu etme hakkı bulunduğunu ileri sürerek ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardandan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... San. Tic. Ltd. Şti. vekili, dava dışı işçinin hangi dönemde müvekkili bünyesinde çalıştığının tespitinin gerektiğini, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını savunmuştur.
    Diğer davalı ... Efe San. Tic. Ltd. Şti, cevap dilekçesi vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı asıl işverenin alt işveren olan davalı ortaklığa rücu edebileceği tazminat miktarının dava dışı işçinin ortaklık bünyesinde çalıştığı süre ile sınırlı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 1.038,58 TL rücu bedeli tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, rücuen alacak davasıdır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından davalıdan tahsiline dair kurulan hükmün infazı kabil değildir.
    Bu durumda mahkemece, bu hususun gözetilmeyip "davalıdan tahsiline" dair hüküm kurulması doğru görülmeyip, bozmayı gerektirse de hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasından davalıdan kelimesi çıkartılarak yerine "davalılardan müşterek-müteselsilen" cümlesinin yazılarak düzeltilmesine, kararın HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle , davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın hüküm fıkrasının 1. metnindeki davalıdan kelimesinin çıkarılıp yerine "davalılardan müşterek- müteselsilen" cümlesinin yazılarak kararın düzeltilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.