10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/24049 Karar No: 2015/4337 Karar Tarihi: 10.03.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/24049 Esas 2015/4337 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/24049 E. , 2015/4337 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 3201 sayılı Kanun 6., 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7.maddesi delaletiyle mülga 506 sayılı Kanunun 59 ve devamı maddeleri ile geçici 81. maddeleridir.
3201 sayılı Yasa gereğince borçlanan Türk vatandaşlarına yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, a) Yurda kesin dönülmüş olması, b) Tahakkuk ettirilen borcunun tamamının ödenmiş olması, c) Borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması, şarttır. (Değişik paragraf: 17/04/2008-5754 S.K./79.mad) Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi hükümlerine göre bağlanır.
506 sayılı Kanunun yaşlılık aylığından yararlanma şartlarını düzenleyen 60/(H) maddesinde ise; “Bu maddede belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, sigortalının çalıştığı işten ayrılması ve yazılı istekte bulunması şarttır.”, yine 62/1 maddesinde ise; “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır” hükümlerine yer verilmiştir.
3201 sayılı Yasa gereğince borçlanan Türk vatandaşlarına yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için anılan yasanın 6. maddesinde belirtilen şartlarla birlikte, yine yasanın 6/A son fıkrası yollaması ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7.maddesi delaletiyle mülga 506 sayılı Kanunun 59 ve devamı maddeleri ile geçici 81. maddesindeki şartların sağlanması gerekmektedir.
Somut olayda; yurtdışında çalışmaya başladığı 01.06.1979 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olarak tespiti istemli davası kabul edilerek Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşen davacı, 30.05.2012 tarihinde davalı Kurumdan tahsis talebinde bulunmuştur. Tahsis talep tarihi itibariyle 25 yıl sigortalılık süresi, 45 yaş ve 5000 gün prim ödeme şartlarını taşıyan davacının, Türkiye"de 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a maddesi kapsamında çalışmasının 30.06.2012 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, yaşlılık aylığı tahsisi şartlarından olan işten ayrılma koşulunun irdelenerek, aylığa hak kazanılan tarihin belirlenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.