Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/1022 Esas 2019/12105 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1022
Karar No: 2019/12105
Karar Tarihi: 04.12.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/1022 Esas 2019/12105 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2017/1022 E.  ,  2019/12105 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, 21/03/2013 başlangıç, 21/03/2014 bitiş tarihli, 2013/10 ruhsat nolu patlayıcı madde satın alma ve kullanma izin belgesine göre, ... İmam Hatip Lisesi yapım işi ve 2013 yılı devlet yapım programında bulunan ... İmam Hatip Lisesi arsası olan 4313 no’lu parselde kazı çalışmalarında kullanılmak üzere davalı kuruma patlayıcı madde temin ettiğini, buna dair üç adet sevk irsaliyeli faturanın keşide edilerek davalı ...’ne verildiğini, tüm harici görüşmelere rağmen ilgili kurumun yapılan işin karşılığı olan fatura bedellerini ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı ile davalı idare arasında fatura düzenlenmesini gerektirecek ticari bir ilişki olmadığını, bu faturaların idareye tebliğ edilmediğini, irsaliyeli faturalar üzerinde malı alan ve satan kişilerin imzalarının olmadığını, kamu kurum ve kuruluşlarının mal ve hizmet satın almasına ilişkin usul ve esasların yasayla düzenlendiğini, buna göre idarenin mal alım satımı gibi işlemleri ancak ihale ile yapabileceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı kuruma patlayıcı madde verdiğini ve davalı tarafça bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı taraf ise davanın reddini dilemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada, bilirkişi raporuna itibar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defterleri incelenmiş, dava konusu fatura bedellerinin nakit olarak işlendiği ancak fatura bedellerinin davalı tarafça ödemesinin yapıldığına dair belgeye rastlanmadığı belirtilmiştir.
    Davalı, satım hukuki ilişkisini kabul etmediğine göre, davacının davalıya iddia ettiği şekilde mal sattığını ve teslim ettiğini yasal delillerle kanıtlamalıdır. İbraz edilen faturalar davacı tarafından tek taraflı düzenlenen belge olup, sevk irsaliyesindeki imza da davalı tarafından kabul edilmemiştir. Davacının ticari defter ve kayıtları ancak tacirler arasındaki ihtilaflarda veya davalının davacının defter ve kayıtlarını kabul etmesi halinde delil olabilir. Bu nedenle davacı tarafından satım akdinin varlığı ve faturaya konu patlayıcıların davalı tarafa teslim edildiğini ispat yükü davacı tarafta olup, mahkemece ispat yükü ters değiştirelerek kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.