22. Hukuk Dairesi 2017/20820 E. , 2019/5396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 21/08/2009-15/05/2012 tarihleri arasında çalıştığını, nedensiz olarak işten çıkarıldığını, işyerinde ücret bordrolarının asgari ücretten düzenlenmekte olduğunu, müvekkilinin elden ödenen aylık net ücretinin 910,00 TL olduğunu, müvekkilinin satış sorumlusu olarak görev yaptığını ve hafta tatilinin de kullandırılmadığını, sabah saat 08:00"de işbaşı yapan müvekkilinin iş yerinde satışın yoğun olduğu dönemlerde özellikle kampanya dönemlerinde saat 22:00-23:00"e kadar fazla mesai yapmakta olduğunu, karşılıklarının ödenmediğini, müvekkiline en son bir yıllık izninin de kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, işten ayrılma tarihi olan 11/05/2012 tarihinde kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının davacının hesabına yatırıldığını, davacının asgari ücretle çalıştığını, dava dilekçesinde belirtildiği gibi davacının fazla mesai yaptığı iddiasının doğru olmadığını,müvekkili şirkette araba satışı ile ilgilenen personel olarak çalışmakta olduğunu, giriş çıkış saatlerinin elektronik sistemle kayıt altına alındığını, fazla mesai yapmadığını, bayramlarda ve resmi tatillerde şirketin kapalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmişir.
1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının aylık ücretinin miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 32"nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmından da faydalanılması ve emsal ücret araştırması sonucunda elde edilen verilerle birlikte, anılan Kurumun resmi internet sitesindeki bilgiler de dikkate alınarak emsal ücretin belirlenmesi mümkündür.
Somut olayda, davacı fesih tarihi itibariyle net 910,00 TL aldığını, asgari ücret tutarının banka aracılıyla kalan kısmının elden ödendiğini beyan etmiştir. Davalı taraf davacının asgari ücret aldığını belirtmiştir. Mahkemece davacının ücreti asgari ücret olarak kabul edilmiştir. Davacı tanığı ... davacının en son 1.000,00 TL maaş aldığını beyan etmiş, davalı tanıkları ise davacının ücretini bilmediklerini ancak işyerinde bütün çalışanların asgari ücret aldığını, maaşın asgari ücret kadarının bankaya üstünün elden ödendiğini beyan etmişlerdir. Dosya kapsamında yer alan tüm belgeler ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının iddiasını ispatladığı sabit olup, davacının fesih tarihi itibariyle aylık net 910,00 TL ücret aldığı kabul edilerek işçilik alacaklarının hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.