Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13982 Esas 2013/292 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13982
Karar No: 2013/292
Karar Tarihi: 14.01.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/13982 Esas 2013/292 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/13982 E.  ,  2013/292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, geçit hakkı, birleşen dava ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _K A R A R_
    Davacı, çap kaydı içersinde kalan fırın yerine ait tapu kaydının iptali ile tescil ve yol olarak kullandığı yere ait kaydın iptali ile yol olarak terkini; mümkün olmadığı taktirde geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 11/11/2011 tarihli rapora ekli krokide (B) harfiyle gösterilen 43,28 metrekare, (F) harfiyle gösterilen 62,28 metrekare, (İ) harfiyle gösterilen 36,24 m2"lik kısımların 101 ada 214 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile paftasında yol olarak gösterilmesine, 101 ada 214 parsel sayılı taşınmazdan arta kalan krokide (A, G ve H) harfleriyle gösterilen kısımların aynı adada en son parsel numaraları verilerek 101 ada 214 parsel maliki Rıfat İnan adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfiyle gösterilen fırın yeri ve (D) harfiyle gösterilen yol yerine ilişkin davaların reddine karar verilmiştir.
    Yollar, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi ya da tanık sözleriyle ispat edilebilecek orta malı taşınmazlardandır.
    Davacı, davalının maliki olduğu 101 ada 214 sayılı parselin bir kısmının kamunun kadimden beri kullandığı yol olduğunu iddia etmiştir. Orta yerde tahsise dayalı bir iddia bulunmamaktadır. Hiç kuşkusuz iddianın öne sürülüş biçimine göre tanık sözleriyle kanıtlanması mümkündür.Dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi anlamında kadim yol olduğu duraksamasız kanıtlanmalıdır. Hükme esas krokide davacılara ait taşınmazın sınırında kadastral yol bulunduğundan dava konusu yerin yol olarak terkininde davacının ve kamunun yararı olduğu da söylenemez.
    Diğer taraftan; ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Yukarıda söylenildiği gibi, geçit hakkı tanınmasıyla yola bağlantısı olmayan veya mevcut yolla ihtiyacı karşılanmayan taşınmazın genel yolla bağlantısı sağlanır. Burada davacının sübjektif arzususun önemi yoktur.
    Eldeki davada; dosya içerisindeki kadastro paftası ve bilirkişi raporuna göre davacıya ait 101 ada 215 parsel sayılı taşınmazın yola sınırı vardır. Buna göre genel yola bağlantısı bulunan davacı taşınmazının geçit ihtiyacı olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekirken istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.