Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31230
Karar No: 2015/31701
Karar Tarihi: 09.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/31230 Esas 2015/31701 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/31230 E.  ,  2015/31701 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 13. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/09/2015
NUMARASI : 2015/159-2015/353

Davacı, ücret farkı alacağı, ikramiye farkı alacağı, fazla mesai ücreti farkı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı işçinin otobüs şoförü olarak davalı.."ye ait işyerinde çalıştığını, müvekkilinin baştan itibaren davalı .."de çalışmasına rağmen, kadrosunun diğer davalı K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş.de gösterildiğini, davalılar arasındaki ilişkinin işçi teminine yönelik olduğunu, müvekkilinin baştan beri davalı .."nin işçisi sayılması gerektiğini, müvekkilinin .. işçileri ile aynı işi yapmakla birlikte onların yararlandığı toplu iş sözleşmesinden kaynaklı haklardan yararlandırılmadığını beyan ederek K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi le .. işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri incelenip fark alacaklar tespit edilerek ücret farkı, ikramiye farkı ve fazla mesai ücreti fark alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı .. vekili cevap dilekçesinde, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının üyesi olduğu sendika ile K.. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. arasında defalarca tekrarlanan bugüne kadar itiraza konu olmayan TİS sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme sırasında ileri süreceği hakları seneler sonra bu dava ile talep etmesinin haksız olduğunu, müvekkili idare ile K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. çalışanları arasında aylık ve yıllık ücret kazançlarında eşit olduklarını, sadece bordro ve ücret skalalarının farklı olduğunu bu sebeple ücret alacağı talebinin haksız olduğunu, müvekkilinin yaptığı TİS"nin 60. Maddesine göre, .. çalışanlarının ikramiye alacaklarının 60 günlük çıplak yevmiye üzerinden ödeneceğini belirtmiş olup, K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş."nin kendi çalışanları için yaptığı ise 112 günlük brüt çıplak yevmiye tutarında ödeneceği belirtilmiş olup, davacının almış olduğu ikramiyenin müvekkili çalışanlardan fazla olduğunu, fazla mesai uygulamasının da farklılık bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, .."nin kadro sıkıntısı nedeniyle bir kısım şoför ve bakımcıların 01.04.2001 ve 20.04.2001 tarihli sözleşmelerine istinaden K.İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. bünyesinde .."ye hizmet vermeye başladığını, 26.05.2005 tarihinden itibaren hizmet alımı ihaleleri ile hizmet vermeye başladığını, Davacıya sözleşme ile belirlenen ücret ve sosyal haklarının eksiksiz olarak ödendiğini, davacının diğer davalı .. işçisi olduğu varsayılsa bile kadrolu işçiler ile sözleşmeli işçiler arasındaki ücret farkının muhatabı müvekkili şirket olamayacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemece, davacının üyesi olduğu H.Sendikası ile işvereni olan Davalı K.İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. arasında da davacıyı kapsayan toplu iş sözleşmelerinin yapıldığı, davalı .. personelinin sahip olduğu hakların K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. ile de yapılan ya da yapılacak olan toplu iş sözleşmeleri ile davacı ve benzer personele de sağlanmasının mümkün olduğu ancak davalı K.İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. personelinin taraf olmadığı toplu iş sözleşmesine dayanarak davalı .. personelinin sahip olduğu haklardan yararlanması ve aynı dönemde iki toplu iş sözleşmesinden yararlanılması hukuken mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin geçerli bir alt işverenlik ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının başından itibaren davalı .. işçisi sayılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde, “…Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez…” denilerek alt işverenlik ilişkisinde muvazaaya bağlanan hukuki sonuç açıklanmıştır.
Aynı Kanun’un 3. maddesinin 2. fıkrasında ise, “Bu Kanunun 2. maddesinin 6.fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır.” düzenlemesi yer almıştır.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 26. maddesinde ise, “Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir. Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir, ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50"sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50"sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50"sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 08.09.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 28. maddesinde, “Belediye Kanunu ve diğer ilgili Kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri ilgisine göre büyükşehir, büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyeleri hakkında da uygulanır.” hükmü getirilerek söz konusu kanunda kural bulunmayan hallerde uygulanacak kanunlara ilişkin atıf kuralına yer verilmiştir.
Diğer taraftan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 67. maddesinde, Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili organın kararı ile toplu ulaşım ve taşıma hizmetlerinin süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebileceği hüküm altına alınmıştır.
.., İ. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı genel müdürlük şeklinde örgütlenen bir kamu tüzelkişisi olup 3645 sayılı İ. Elektrik, Tramvay Ve Tünel İdareleri Teşkilat Ve Tesisatının İstanbul Belediyesine Devrine Dair Kanun ile kurulmuştur. Yine aynı Kanun ile söz konusu idarelerin görevleri ..’ye devredilmiştir. K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. ise Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26. maddesine göre kurulmuş olan İ. Büyükşehir Belediyesi iştiraki olup sermayesinin %99 İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kalan %1’i ise İ. Büyükşehir Belediyesinin diğer iştiraklerine aittir.
Davalıların yapıları ortaya konulduktan sonra davalılar arasındaki şoför ve bakım personeli hizmet alımı sözleşmeleriyle hukuken geçerli bir alt işverenlik ilişkisi kurulup kurulmadığının, kurulmuş ise söz konusu ilişkinin muvazaalı olup olmadığının tespit edilmesi gereklidir.
Dosya kapsamına göre, davalı ..’nin merkezi yönetimin sınırlı kadro uygulaması sebebiyle şoför ve yardımcı personel ihtiyacını önce İ. Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan İ.l Ulaşım A.Ş.’den sonra yine Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş.’den hizmet alım yoluyla sağladığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. ... Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde toplu taşıma işini yapmakta olup şoför ve bakım işçisi ihtiyacını K. İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. ile aralarındaki hizmet alım sözleşmeleri uyarınca bu şirket üzerinden gidermektedir. Öte yandan işçilerin işe alınmalarında, işin yapılmasında ve işin yönetiminde .. söz sahibi olup işveren yetkileri .. tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca .. işçileri ile K.İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. ve Tic. A.Ş. işçilerinin aynı organizasyon kapsamında aynı işi, .. tarafından sağlanan malzeme ve araçlarla yaptıkları anlaşılmaktadır.
Alt işveren, bir işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren alanlarda iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlamalara göre asıl işveren - alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekmektedir.
Somut olayda davalılar arasında işçi temine yönelik bir ilişki söz konusu olup geçerli bir alt işverenlik ilişkisi mevcut değildir. Diğer taraftan Belediye Kanunu’nun 67. maddesi anlamında toplu taşıma işinin alt işverene verilmesi de söz konusu değildir. Çünkü alt işverenin de işveren sıfatını taşıması ve kendi organizasyonunun bulunması gereklidir. Oysa işin yapılması için gerekli bütün donanım ve organizasyon diğer davalı ..’ye aittir. Yine 4857 sayılı İş Kanunu’na 5538 sayılı Kanunla eklenen fıkralar muvazaayı dışlayıp geçersiz bir alt işverenlik ilişkisini geçerli kabul etmeyi sağlayacak içeriğe de sahip değildir. Bu düzenlemelerde hukuka uygun bir alt işverenlik ilişkisinin kamu kurumları açısından bazı sonuçları özel olarak düzenlenmiştir.
Ayrıca davalılar arasında hukuka uygun bir alt işverenlik ilişkisi olmadığına dair iki adet iş müfettişi raporu mevcut olup, bu raporlara karşı yapılan itirazlar mahkemeler tarafından kesin olarak reddedilmiştir. Bu şekilde iş müfettişi raporundaki belirlemeler ile söz konusu dava dosyaları kuvvetli delil niteliği taşımaktadır.
Sonuç olarak, davalılar arasında geçerli bir alt işverenlik ilişkisi bulunmaması kayden ve K. işçisi olarak gözüken davacının, başından itibaren... işçisi olması karşısında muvazaanın olmadığına dair yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Dairemizin 25.02.2014 tarih ve.. Esas ..Karar sayılı bozma, 09.11.2015 tarih ve .. Esas .. Karar sayılı onama ilamları ile davalılar arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğu hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece davacının başından beri .."nin işçisi olduğu kabul edilerek, davacının davalı ...’nin taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden yararlanması için gerekli diğer şartların mevcut olup olmadığı ile talep ettiği alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ayrıca değerlendirildikten sonra sonucuna göre davacının talepleri hakkında karar verilmelidir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi