Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/910
Karar No: 2021/5686

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/910 Esas 2021/5686 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/910 E.  ,  2021/5686 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan babaları ..."ün ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 olan payının tamamını 12.03.1996 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile oğlu olan davalı ..."ya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığını, anılan parsele ilişkin tevhit işlemi yapıldığını ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazın oluştuğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, babasının tüm ihtiyaçları ile ilgilendiğini, bakım yükümlülüğünü yerine getirdiğini, mirasbırakan babasının başka taşınmazları da bulunduğunu, mal kaçırma amacı olmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan eski yapıların yıkılarak dava dışı amcası ve kendisi tarafından masrafları karşılanmak suretiyle yeni bina yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, davalının babası ile ilgilendiği, dava konusu taşınmaz dışında mirasbırakanın mirasçılarına intikal eden 12 parça taşınmazı daha bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalıya temlik edilen dava konusu taşınmazın değerinin, mirasbırakana ait diğer taşınmazların değerine oranla makul sınırın aşıldığı, mirasbırakana yapılan bakım ve emeğin ahlaki ödev kapsamında kaldığı, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1926 doğumlu mirasbırakan ..."ün 13.06.2001 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davacı kızları ... ve ..., davalı oğlu ... ile dava dışı kızı ..."nın kaldıkları, mirasbırakan Osman"ın çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 olan payının tamamını 12.03.1996 tarihinde davalı oğlu ..."ya satış suretiyle temlik ettiği, ... parsel sayılı taşınmazdaki diğer 1/2 payın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, bu parselin davacı ve dava dışı ..."nin yine 1/2"şer paylarla malik olduğu dava dışı ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ile 08.12.2012 tarihinde tevhidiyle ... ada ... parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, anılan taşınmazın ise dava dışı ... adına kayıtlı ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ile 07.05.2014 tarihinde tevhit edildiği, tevhit neticesinde oluşan dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda dava dışı ..."nin 28657/42714 pay; davalı ..."nın ise 14057/42714 pay maliki iken, söz konusu parselde kat mülkiyeti kurulması üzerine dava konusu 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; mirasbırakan Osman"ın ölümüne kadar davalı ile birlikte yaşadığı, davalının edimini yerine getirdiği, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişkiler değerlendirildiğinde mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirir somut bir bilgi bulunmadığı, temlik dışı 12 adet taşınmazı daha bulunduğu, temlik tarihi ve dava tarihi itibariyle mirasbırakanın temlik dışı kalan taşınmazlarının değeri dikkate alındığında davalıya yapılan temlik bakımından makul sınırın aşılmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371/1-a maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nun 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi