20. Hukuk Dairesi 2014/3077 E. , 2014/4762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... İlçesi, ... Köyü, 104 ada 411 ve 412 parsel sayılı sırasıyla 20241,91 m² ve 8489,06 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazların fiîlen kullanıcısı olduğunu ancak 411 sayılı parselin 241 m² ölçüldüğünü, 412 sayılı parselin ise davalı köy tüzel kişiliği lehine kullanım şerhi verildiğini ve kullanımında olan yaklaşık 21,5 dönümlük miktar 2/B niteliğinde olmasına rağmen orman sınırları içinde bırakıldığını iddia ederek dava açmıştır.
Mahkemece, davacının davasının reddine ve dava konusu 104 ada 411 ve 412 parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/13453 - 15848 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Kural olarak; kadastro davaları lehine tesbit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tesbit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak, dava 104 ada 412 sayılı parselde lehine kullanım şerhi verilen köy tüzel kişiliği ile birlikte davada taraf sıfatı bulunmayan Orman Yönetimi ve Çevre ve Orman Bakanlığına (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) husumet yöneltilerek açılmış ve taşınmazın tesbit maliki Hazine davaya dahil edilmeden, eksik taraf teşkili ile hüküm kurulmuştur. Oysa, bu durumun mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usûlünce gerçek hasma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması ve Orman Yönetiminin davada taraf sıfatı bulunmadığından Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, Orman Yönetimi aleyhine açılan davanın husumetten, diğer davalılar aleyhine açılan davanın esasten reddi ile dava konusu taşınmazların tesbit gibi tesciline, fen bilirkişi krokisinde A2, A3, A4, A5, B2, B3 ve B4 işaretli bölümler yönünden dosyanın yeni bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek- 4. maddesine göre yapılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1969 yılında yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması 24/09/1996 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava reddedildiğine ve Hazine aleyhine bir durum bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21/04/2014 günü oy birliği ile karar verildi.