10. Hukuk Dairesi 2015/4450 E. , 2015/4310 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak davalı ...... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi...... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 25.11.1999 tarihinde meydana gelen trafik- iş kazasında sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir, geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa"nın 26 .maddesi uyarınca davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, 3. kişi konumundaki..... yönünden zamanaşımı nedeniyle verilen ret kararı yerinde ise de, işveren konumundaki davalı şirket yönünden bağlanan gelir ve bir kısım geçici iş göremezlik ödemeleri yönünden zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
Borçlar Kanununun 332/1. maddesinde belirtilen işçi-işveren arasındaki akde aykırılık eylemleri ve bu çevrede maddenin 2. fıkrası gereğince işverenin akde aykırı davranışları (işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gerektirdiği önlemlerin alınmaması vs.) sonucu, 26/1. maddeyle vaki ilişkilendirme, bir bakıma akde aykırı hareketten doğan tazminat davaları hakkındaki hükümlere tabii olmakla; zamanaşımnın, işverenler açısından Borçlar Kanununun 125. maddesine göre belirlenmesi gerektiği gözetildiğinde on yıldır.
Zamanaşımnın başlangıcı konusuna gelince; 506 sayılı Kanunda zamanaşmının (özel olarak) düzenlenmediği düşünüldüğünde; genel hükümler çerçevesinde çözüm arama gereği vardır. Gerçekten de Borçlar Kanunun 128 maddesinde: “Zaman aşımı, alacağın muaccel olduğu zamanda başlar” denilmektedir. Kurum açısından alacak hakkı, bağladığı gelirin yetkili organ tarafından onaylandığı tarihte ödenebilir hale geleceğinden, muacceliyet’in onay tarihi olacağı açıktır. O halde, masraflar için sarf ve ödeme, gelirler için ilk peşin sermaye değerinin başlangıçtaki gelir bağlama onay tarihinde (gelirler kesilerek filil ödemeye dönüşmüşse, her bir gelirin fiili ödeme tarihinde) zararı öğrenmiş olacağının ve zamanaşımının bu tarihte başlayacağının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca, bağlanan gelirin tahsis onay tarihi 30.9.2002, bir kısım geçici iş göremezlik ödemelerinin ödeme tarihi ise 10.12.2001 ve 8.4.2002 tarihleri arasında olup, dava tarihi itibariyle 10 yıllılk zamanaşımı süresinin geçmediği halde, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:
1)Davalı...... hakkında açılan davanın kabulü ile davalı şirket akkında açılan davanın kısmen kabulüne;
-)4.280,08 TL peşin sermaye değerli gelirin onay tarihi olan 30/09/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...... ve davalı şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-)489,25 TL geçici iş göremezlik ödemesinin 371,58 TL sinin ödeme tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılar ..... ve şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davalı...."dan tahsiline,
-)1.127,92 TL tedavi giderinin sarf tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı...."dan tahsili ile davacıya verilmesine;
2)Davalılar..... hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
3)Karar ve ilam harcından alınması gerekli 402,84 TL peşin harcın 317,7 TL"si davalılardan şirket ve ......"dan müştereken ve müteselsilen bakiyesi davalı ......."dan alınarak hazineye irat kaydına;
4)Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalı..... ve davalı şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine;
5)Davacı tarafça yargılama sırasında sarf edilen 228,00 TL yargılama giderinin 179,82 TL"si davalı ......ve davalı şirketten müştereken ve müteselsilen, bakiyesi davalı ....."dan alınarak davacı tarafa verilmesine;
6)Davalılar ...... ve .............. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL tek vekalet ücretinin 1.247 TL si Davalılar ....... ve ........., bakiyesi davalı ....."a verilmek üzeri davacıdan alınmasına;
7)Davalı ..........yargılama sırasında sarf edilen 24,20 TL"nin 5,11 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ..........şirketine;
8)Artan gider avansının hüküm kesinleşmesi halinde iadesine "" yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.