13. Hukuk Dairesi 2017/998 E. , 2019/12097 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI-KARŞI DAVALI : ...
DAVALI-KARŞI DAVACI :
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı, davalı karşı davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının, bankadan 2006 yılında 120 ay vadeli 65.000,00 TL bedelli bir konut kredisi kullandığını, davalının borcunu süresinde ödememesi nedeni ile hakkında Elazığ 4. İcra Müdürlüğünün 2011/632 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davalının 28/02/2011 tarihinde ve haricen bankaya kısmi bir ödeme yaptığını, akabinde ise davalının Elazığ İcra Hukuk Mahkemesi’ne takibin iptali davası açtığını ve yapılan yargılama sonunda ise icra emrinin iptaline dair karar verildiğini, icra emrinin iptali kararının kesinleşmesi üzerine 28/02/2014 tarihinde davalı borçluya talepleri üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini ancak davalının başlatılan bu takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, yapılan itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı bankaya borcunu peşin olarak ve fazla faizi ile ödemek zorunda kaldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile toplam 284,66 TL üzerinden takibe yapılan itirazın iptaline ve bu değer üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalının açtığı karşı davanın karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder denilmektedir.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacı-karşı davalı banka, ticari amaçla hizmet sunan tüzel kişi olup bu hukuki işlem içerisinde davalı-karşı davacı, tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir.Mahkemenin görevi hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflar bu hususu ileri sürmese bile bunun mahkemece re"sen nazara alınması gerekir. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının ve davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davalı karşı davacıya, 29,20 TL harcın davacı karşı davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.