Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/4799 Esas 2010/17054 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4799
Karar No: 2010/17054
Karar Tarihi: 29.06.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/4799 Esas 2010/17054 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/4799 E.  ,  2010/17054 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/01/2010
    NUMARASI : 2010/60-2010/61

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu hakkında, iflas yoluyla adi takipler için düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekili tarafından, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ile birlikte, tebliğ edilen hususun tebligatta belirtilmediğinden bahisle icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir.
    İcra dairesi, iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun başvuracağı yol, (itiraz değil) ödeme emrine karşı şikayet yoludur (İİK"nun 16.mad.). İcra dairesinin kanuna aykırı olan böyle bir işlemine karşı, borçlu, icra mahkemesine şikayette bulunarak ödeme emrinin iptalini talep edebilir. Zira, İİK.nun 155.maddesinde sadece, "itirazın" icra dairesine yapılacağı belirtilmiş, aynı kanunun kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takibi düzenleyen 171/3.maddesindekinin aksine, şikayet için de icra dairesine gidileceği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Bu durumda, borçlunun seçilen takip şekline göre şikayetlerini icra mahkemesine sunması yasaya uygundur. Ancak, borçlu vekili, icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde takibi  öğrenme tarihi olarak 18/12/2009, temyiz dilekçesinde ise 21/12/2009 tarihlerini belirtmiş olduğuna göre tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, her iki öğrenme tarihine göre de yasal yedi günlük süreden sonra yapıldığı  ve tebliğ konusunun ödeme emri olduğunun belirtildiği anlaşıldığından, şikayetin, bu nedenle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 17,15 TL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 29.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.