16. Hukuk Dairesi 2013/13338 E. , 2014/2076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... ... mirasçıları vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1995 yılında yapılan kadastro sırasında ...ı Köyü çalışma alanında bulunan 135 ada 358 parsel sayılı 130.33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve tapu kaydı paydaşları arasında yapılan taksim nedeniyle ..."e ait olmakla birlikte, 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu açıklanarak Hazine adına tespit ve 24.11.1995 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı ... ..."ın açtığı dava sonucunda, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 31.12.2004 tarihli... Esas, ... Karar sayılı ilami ile ... adına tesciline karar verilmiş ve kesinleşen bu karar uyarınca çekişmeli taşınmaz 14.02.2007 tarihinde ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., 06.06.2012 tarihli dava dilekçesi ile ...Köyü Köyiçi Mevkiinde bulunan 135 ada 358 parsel sayılı taşınmazın babası .... adına kayıtlı olup kendilerine ait olduğu halde, 2/B uygulamasına ilişkin olarak yaptıkları araştırmada ... adına kayıtlı olduğunu öğrendiklerini bildirerek, çekişmeli taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile babası ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/i maddesi gereğine kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas, ... Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilerek; davanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/i maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Önceki 1086 sayılı Hukuk Usulü Kanunu"nun 237. maddesi ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 303/1. maddesine göre; kesin hükmün var olduğunun kabul edilebilmesi için; her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması zorunludur. Kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas, ... Karar sayılı ilamında, davacı ... ..., davalı ise Hazinedir. Bu dosyada davacı ... veya miras bırakanının terekesi taraf değildir. Hal böyle olunca; anılan ilamın davacı ... veya... terekesi yönünden kesin hüküm oluşturduğu düşünülemez. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde düzenlenen süre ise, hak düşürücü süre olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi ve hak düşürücü sürenin geçtiğinin anlaşılması halinde, diğer hususlar değerlendirme konusu yapılmaksızın, davanın hak düşürücü sürenin gerçekleşmiş olması nedeniyle doğrudan reddine karar verilmesi zorunludur. Açıklanan bu durum karşısında; Mahkemenin,...3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ... Esas, ... Karar sayılı ilamının taraflar arasında kesin hüküm oluşturacağının kabulü ile bu noktada hüküm kurulmasında isabet bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti sonrasında Hazine adına tescil tarihi olan 24.11.1995 tarihinden dava tarihine kadar ise hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü sürenin geçtiğinin tespiti ile davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekmektedir. Hal böyle olunca; kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmekte ise de, mahkemenin ret kararının sonucu itibariyle doğru olması ile gerekçe ve hüküm bölümündeki isabetsizliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın gerekçe bölümünün, hak düşürücü sürenin geçtiğinin tespiti şeklinde değiştirilmesi ile, hüküm bölümünün ilk satırındaki "davanın HMK"nın 114/i maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle reddine" sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine "davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü sürenin gerçekleşmiş olması nedeniyle REDDİNE" sözcüklerinin eklenmesine ve kararın gerekçe ile hüküm bölümünün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ONANMASINA, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 04.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.