Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçiler kendilerine İİK.’nun 89.maddesine göre gönderilen 1.ve 2.haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğunu, usule uygun olmadığını ileri sürerek iptalini talep etmiştir. Mahkemece tebligat yapılan 1.haciz ihbarnamesinin tebliğinin yanlış adrese yapılmış olması nedeniyle iptaline, 2.haciz ihbarnamesinin ise usulüne uygun 1.haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeden 2.si gönderildiğinden iptali gerektiği yazılarak şikayetin kabulüne karar verilmiştir.
İİK.nun 89. maddesi gereğince şikayetçi adına çıkarılan birinci haciz ihbarnamesinin 11.02.2009 tarihli tebliğ işlemi, icra mahkemesi kararında da kabul edildiği üzere Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine aykırı olarak yapılmış olup, usulüne uygun bulunmamaktadır. Birinci haciz ihbarına ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci haciz ihbarnamesi çıkarılamaz. Bu nedenle birbirine bağlı iki ayrı işlemden oluşan uygulamada ikinci haciz ihbarnamesi yok hükmündedir. Mahkemece ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ikinci haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi gerekirken haciz ihbarnamelerinin tümden iptali isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.