Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2029
Karar No: 2016/3574
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/2029 Esas 2016/3574 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/2029 E.  ,  2016/3574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili, davalının kaçak elektrik kullandığını, hakkında .... İcra Müdürlüğünün 2012/4966 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, "Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; kaçak elektrik borcundan kaynaklı olarak davacı tarafından davalı aleyhine...İcra Müdürlüğünün 2012/4966 Esas sayılı dosyada yapılan takibe ilişkin olarak davalının itirazının 4.380,23 TL"Lik kısmına ilişkin iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların icra inkar ve kötüniyet tazminat taleplerinin reddine," karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, kaçak tahakkukuna vaki takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 13/1.maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmek kaçak elektrik enerjisi tüketimini oluşturur.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır. Anılan kararın 1-B maddesinde kaçak elektrik kullanım süresini hesaplama, 1-C maddesinde ise kaçak elektrik tüketim miktarını hesaplama usul ve esasları gösterilmiştir.
    Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan ...Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen ... Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararda, kullanım yerine ait bağlantı anlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün alınacağı; müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı ve müşteri olmayanlara çalışma saatlerinin %20 oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.
    Somut olayda; dosya kapsamından, davalı... ile abonelik sözleşmesi yapmadan abonesiz ve sayaçsız olarak tarımsal sulama yaptığının 05.06.2012 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile tespit edildiği ve bu tutanağa istinaden davalı hakkında toplam 36.371,01 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği anlaşılmıştır.
    Davacının yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Yargılama sırasında elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 20.06.2013 tarihli Raporda; "davalı ..."ın kendisine ait tarımsal sulama tesisinin elektrik aboneliğini yapmak üzere Kaçak Tespit tarihinden önce Dedaş kurumuna başvuru yaptığını ve abonelik işlemleri başlattığını, 21.05.2012 tarihinde tesis için enerji müsaadesi için başvurduğunu, kurum tarafından 22.05.2012 tarihli kurum yazısı ile yapılacak olan tarımsal sulama tesisine gereken şartlar yazılarak 02.08.2012 tarihine kadar geçerliliği olmak üzere enerji müsaadesi verildiğini, 24.05.2012 tarihinde tarımsal sulama tesisi elektrik projesi ve dosyasının Dedaş tarafından onaylandığını, ancak 05.06.2012 tarihinde tarımsal sulama tesisinde yapılan kontrollerde bu şekilde abonelik işlemlerinin bitmemiş olduğu halde sayaçsız elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi... tarafından müşteri hizmetleri yönetmeliği 7. Maddesi çerçevesinde yapılması gereken bağlantı işleminin tamamlanmasını beklenmeksizin tüketimin doğru tespit edilmesi sağlanmadan bağlantı yapması yaptırması perakende satış sözleşmesi olmadan abonesiz ve sayaçsız kurumdan habersiz elektrik bağlantısının yapılmış olması ve elektrik kullanımı sonucu 05.06.2012 tarihli 77805 seri numaralı kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağı çerçevesinde kaçak işlemi yapılmasının mevzuata uygun olduğunu, ancak davalı kurumun kaçak elektrik tüketim miktarı hesaplamasında geriye dönük 90 gün kullanım süresi aldığını, oysa kurum tarafından enerji müsaadesi belgesi ile 22.05.2012 tarihinde tesis enerji talebinin şartlı olarak kabul edildiğini, dolayısıyla kaçak tahakkuk miktarı ile ilgili yapılan değerlendirmelerin mevzuata uygun olmadığını, taraflarınca kaçak tahakkukunda 24.05.2012
    tarihi ile kaçak tespit tarihi olan 05.06.2012 arasındaki 11 günün esas alındığını, müşteri hizmetleri yönetmeliği 13. 14. ve 7. Madde dayanak alınarak yapılan değerlendirme ve ilgili EPDK maddeleri doğrultusunda davalı kurum müdürlüğünün talep edebileceği 06/2012 dönemine ait Kaçak Elektrik Tüketim Miktarının asıl alacak 4.197,47 TL olarak hesaplandığını, icra takibine konu alacağın kaçak elektrik tahakkukundan kaynaklandığını, bu nedenle yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre haksız eylem niteliğinde olan kaçak elektrik kullanımı için Kaçak tahakkuku üzerine gecikme (Temerrüt) faizi hesaplanabileceği KDV"nin talep edilemeyeceğinin bildirildiğini, bu nedenle kaçak tahakkuku için icra takip tarihi itibariyle Merkez Bankası avans faiz oranları dikkate alınarak gecikme faizi hesaplandığını, bütün değerlendirmeler sonucunda davacı kurum Dedaş"ın Şanlıurfa 3. İcra müdürlüğünün 2012/4966 esas sayılı dosyası kapsamında davalıdan toplam 4.380,23 TL tutarında alacaklı olduğu" yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunun, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine uygun olmadığı, raporda kaçak tahakkuku yönünden KDV hesaplamasının yapılmamış olduğu ve hükme esas alınacak, taraf ve Yargıtay denetiminini karşılar nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Elektrik faturalarından alınması gereken katma değer vergisinin (KDV) düzenlendiği Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği"nin 9.maddesinde; tarife tespitinde yer almayan ve elektrik enerjisi tüketiminin kWh"ı başına tahsil edilmesi gereken ve Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, teşekkül veya şirket tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği, düzenlenmiştir.
    Diğer taraftan, davacı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davalı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır.
    O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak kaçak kullanım halinde “sözleşme benzeri" bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.
    Konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişki kurulduğuna göre, davalının kaçak kullanımından, bu çerçevede de sorumlu olduğu açıktır.
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davacının davalı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı...kararı hükümlerine göre ve tutanakta belirlenen kurulu güç üzerinden hesaplanarak, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi