16. Hukuk Dairesi 2020/9390 E. , 2020/5785 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : MUSTAFAKEMALPAŞA 1. ASLİYE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onama ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Orman İdaresi tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; ""Mahkemece, kesinleşen orman kadastro haritası uygulamasına dayalı araştırma ve inceleme sonucu çekişmeli taşınmazın orman kadastro sınırları dışında kaldığı belirlenerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmaz yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1944 yılında yapılan orman tahdidi sırasında kısmen tahdit dışında bırakılmış olmakla beraber tahdidin yapıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanun uyarınca Devletleştirilme kapsamında olup olmadığının da saptanması gerekli olduğu gibi, davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde taşınmazın öncesinin de orman olduğunu da iddia etmiş olduğuna göre, uyuşmazlığın salt kesinleşmiş orman tahdit haritasının uygulanması suretiyle çözümlenmesi mümkün olmadığından eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları, komşu parsel tutanakları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, usulünce orman araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda temyize konu 429 parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yer olduğu gerekçesiyle reddine dair karar verilmiş, hüküm davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından hükmün onanmasına karar verilmiş; davacı ... idaresi vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Çekişmeli 429 parsel sayılı 483.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz mera niteliğiyle kamu orta malı olarak 29.07.1973 tarihinde tespit edilmiş itirazlar sonrası 02.08.1990 tarihinde kesinleşmiş, daha sonra Bursa Mera Komisyonu"nun 4342 sayılı Yasa kapsamındaki tespit, tahdit ve tahsis amacı ile yapılan çalışması 16.05.2003-16.06.2003 tarihleri arasında ilan edilmiş olup, eldeki dava 18.03.2004 tarihinde Orman İdaresince çekişmeli taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescili istemiyle açılmıştır. Dava açıldıktan sonra 2013 yılında 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasa hükümleri gereğince 2/b ve orman sınırları dışında kalan ve evvelce sınırlandırılması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu yapıldığı görülmüştür. Bu durumda, dava aynı zamanda orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itirazı da içerir hale gelmiş olup, tapu iptali ve tescil davası yönünden, tahdide itiraz davasının ön mesele teşkil edeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davalarına bakmak Kadastro Mahkemesinin görevi olup, görev hususuda kamu düzenine ilişkin olduğuna ve yargılamanın her aşamasında resen gözönünde bulundurulması gerektiğine göre, mahkemece tapu iptali ve tescil davası elde tutulup, tahdide itiraz davasının eldeki davadan tefrik ile görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine gönderilmesi ve eldeki davada o davanın sonucunun beklenmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu halde temyiz incelemesi sırasında hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, gözden kaçırılmak suretiyle hükmün onanmasına karar verildiği anlaşılmakla, davacı ... İdaresi vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü ile onama kararının kaldırılarak usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 26.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.