Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2138
Karar No: 2018/1552
Karar Tarihi: 20.02.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/2138 Esas 2018/1552 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/2138 E.  ,  2018/1552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Asıl ve birleşen davanın davacısı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
    Hükmün, asıl ve birleşen davanın davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R
    Dava, 03.03.2008 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen iş kazasından maluliyete dayalı davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece dava dilekçesindeki taleple bağllı 1.000 TL maddi tazminata hükmedildiği, birleşen davadaki maddi tazminat istemi yönünden davanın zamanaşımından reddine karar verildiği, manevi tazminat talebi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacının 03.03.2008 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle 02.09.2008 tarihli dava ile 1.000 TL maddi tazminat ile 29.12.2010 tarihli birleşen davada ise 150.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, mahkemenin 21.02.2012 tarihli kararıyla maddi tazminat isteminni kabulü ile 1.000 TL maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 40.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 16.01.2013 tarih 2012/11337 Esas – 2013/541 Karar sayılı ilamıyla emsal ücret araştırılması ve bağlanan gelirin rücuya kabil kısmının maddi tazminattan indirilmesi yönünden kararın bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılamada 30.06.2014 tarihli hesap raporuna göre maddi tazminat isteminin 18.01.2014 tarihinde 119.163,48 TL olarak ıslah edildiği, mahkemece verilen 04.12.2014 tarihli kararıyla ıslaha itibar edilerek 119.163,48 TL maddi tazminata hükmedildiği, manevi tazminat hakkında Karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12.05.2016 tarih ve 2015/6281 Esas, 2016/8425 Karar sayılı ilamıyla bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına işaretle kararın bozulduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılamada davacı vekilinin 22.11.2016 tarihli ek davası ile 118.163,48 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı tarafça zamanaşımı definde bulunulması üzerine mahkemece ek davada istenilen maddi tazminat istemi yönünden davanın reddine, dava dilekçesinde talep dilen 1.000 TL maddi tazminata hükmedilmek suretiyle karar verildiği anlaşılmıştır.
    İş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun"un 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
    Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir.
    Dava konusu olayda, iş kazasının 03.03.2008 tarihinde gerçekleştiğinin iddia edilmiş olduğu, iş bu temyize konu dava ile birleştirilmesine karar verilen 2016/1379 Esas sayılı davanın ise 22.11.2016 tarihinde açılmış olması nedeniyle, 10 yıllık zamanaşımının geçmemiş olması nedeniyle, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde zamanaşımından davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve temyiz itirazlarının sari yönleri incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının sair yönleri incelnmeksizin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.02.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi