Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12277
Karar No: 2012/10702
Karar Tarihi: 19.11.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/12277 Esas 2012/10702 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hazine ile davalı arasındaki tapu iptali ve tescil davasıyla ilgili İncesu Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen karar Yargıtay tarafından incelendi. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık alanlardan olduğunu, zilyetlikle kazanılma koşullarının gerçekleşmediğini ve kadastro tespitinin hatalı yapıldığını öne sürerek tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya tescilini talep etti. Davalı vekili ise taşınmazın iyi niyetli bir şekilde almış olduklarını savunarak davanın reddini istedi. Mahkeme, tespit tarihine kadar kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmediği nedeniyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak yapılan araştırma ve incelemeler yeterli olmadığı gibi taşınmazın niteliği konusunda da tereddütler bulunduğundan Yargıtay kararı bozdu. Yargıtay, dava konusu taşınmazın yakın çevresindeki tüm taşınmazların tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve varsa dayanağı tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek ziraatçı uzman bilirkişi marifetiyle taşınmaz başında keşif yapılması, zilyetliğinin süresi, sürdürülüş biçimi ve niteliğinin ayrıntılı olarak belirlenmesi gerektiği, dava konusu yerin niteliği, üstün vasfı, taşlık yapısının iktisabı engelleyici mahiyette olup olmadığı hususlarının üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Kararda, hükümdeki eksikliklerin giderilmesi ve yeniden bir karar verilmesi gerektiği vurgulu olarak yer aldı.
Kanun maddeleri: Tapu sicilinin düzeltilmesi için kanun maddesi TMK.nun 715. maddesi, iyi niyetli alıcının korunması için kanunda yer alan TMK.nun 1023. maddesi, Hukuk Muhakemeler
8. Hukuk Dairesi         2012/12277 E.  ,  2012/10702 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    Hazine ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.06.2012 tarih ve 106/136 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı Hazine vekili, dava konusu 236 ada 319 parselin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık alanlardan olduğunu, 2009 yılından sonra kullanılmaya başlandığını, zilyetlikle kazanılma koşullarının gerçekleşmediğini, kadastro tespitinin hatalı yapıldığını açıklayarak tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taşınmazın dava dışı Elmas Sığırcı adına tespit edildikten sonra satış yoluyla devralındığını, TMK.nun 1023.maddesi uyarınca iyi niyetli olarak sayılması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, tespit tarihine kadar kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşmediği görüşünden hareketle davanın kabulüne, 236 ada 319 parselin tapu kaydının iptaliyle davacı Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tarla niteliğindeki 11.584 m2 yüzölçüme sahip dava konusu 236 ada 319 parsel, 20 yıldan fazla süre zilyetliği altında bulunduğu, tarım arazisi niteliğinde olduğu açıklanarak 28.05.2004 tarihinde Elmas Sığırcı adına tespit edilmiş, tutanağın 23.07.2004 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuş, satış yoluyla 23.06.2010 tarihinde dava dışı Mustafa Uz, 15.10.2010 tarihinde Osman Yorkun ve son olarak 11.01.2011 tarihinde davalı ... adına tescil edilmiştir.
    Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre dava; Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayalı, TMK. nun 715.maddesi uyarınca iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, tespit tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin oluşmadığı, tespitin hatalı olduğu gerekçesiyle yazılı nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi taşınmazın niteliği konusunda da duraksama bulunmaktadır. Taşınmaz başında yapılan keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklar; dava konusu yerin 1960’lı yıllarda hayvanlarla sürülerek tarla haline getirildiğini, tespit malikinin dedesi tarafından tarım arazisi olarak tasarruf edildiğini, verimsiz olması nedeniyl e taşınmazın sürekli olarak ekilmediğini, tespit malikinin eşi tarafından onun adına kullanıldığını, 3-5 yıl boş kaldığını bildirmişler, ziraatçı uzman bilirkişi ise; toprak yapısı ve bitki örtüsü itibarı ile çevre taşınmazlarla benzer yapıda olduğunu, içinde bulunan taşların toplanmadığını, zeminde sabit sınırlar gözlemlenmediğini, 4.sınıf kuru tarım arazisi niteliğindeki yerlerden olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunmadığını açıklamıştır. Görüldüğü üzere; taşınmazın niteliği, zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olup-olmadığı ve tespit tarihine kadar koşullarına uygun olarak tasarruf edilip-edilmediği hususunda tereddütler bulunmaktadır. Mahkemece bu çelişkiler üzerinde durulmamış, taşınmazın niteliği kuşkuya yol açmayacak şekilde belirlenmemiştir.
    O halde; mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın yakın çevresinde bulunan tüm taşınmazlara ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanağı tapu ve vergi kayıtlarının eksiksiz olarak getirtilmesi, önceki ziraatçı bilirkişiler dışındaki 3 kişilik ziraatçı uzman bilirkişi kurulu marifetiyle HUMK. nun 258 ve 259.maddeleri (6100 sayılı HMK.nun 243 ve 244. m.) hükmü uyarınca taşınmaz başında keşif yapılması, tespit tarihine göre dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıcı, süresi, sürdürülüş biçimi ve niteliğinin ayrıntılı olarak sorulup belirlenmesi, beyanlar arasında aykırılık çıktığı takdirde usulüne uygun olarak giderilmesine çalışılması, dava konusu yerin niteliği, üstün vasfı, taşlık yapısının iktisabı engelleyici mahiyette olup-olmadığı, üzerinde durulması, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar üzerinde gereği gibi durulmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi