Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/21701 Esas 2016/2055 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/21701
Karar No: 2016/2055
Karar Tarihi: 24.02.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/21701 Esas 2016/2055 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı ancak çekler üzerinde herhangi bir sahtecilik bulunmaması ve sanıkların borçlarını kabul etmeleri karşısında, beraatlerine karar verildiği belirtildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önce verdiği bir karara atıfta bulunarak, doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı ve belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği belirtildi. Kanun maddeleri olarak; Türk Ceza Kanunu'nun 158 ve 159. maddeleri bu olayda yer almaktadır.
15. Ceza Dairesi         2013/21701 E.  ,  2016/2055 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik


Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler o yer Cumhuriyet savcısı, katılan ve vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında katılan yerine müşteki yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir.
Sanıkların birlikte çamaşır satarak pazarcılık yaptıkları, bu kapsamda sanık ......, katılandan toptan mal alarak karşılığında keşidecisi kızı olan sanık..... ait dört adet çeki imzalayarak katılana verdiği, ancak çeklerin bankaya ibrazında sanık ...... imza itirazında bulunduğu, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda; ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği, ayrıca önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun da oluşmayacağı anlaşılmakla, bu kapsamda çekler üzerinde herhangi bir sahtecilik bulunmaması ve sanıkların borçlarını kabul etmeleri karşısında, sanıkların beraatlerine yönelik mahkeme kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet savcısı, katılan ve vekilinin, sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.