Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/19981 Esas 2014/766 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname no : 9 - 2011/86195
Mahkemesi : Elbistan 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 13/10/2010
Numarası : 2009/295 - 2010/422
Suç : Taksirle öldürme


Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazları ile katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezası adli para cezasına çevrilirken esas alınan tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 52/3. maddesine muhalefet edilmesi,
3- Meydana gelen trafik kazası nedeniyle, sanığın ölenin ailesine 30.000.-TL ödediği, ölen şahsın eşinin, kendisi ve çocukları adına yargılama aşamasında verdiği ibraname ile hukuksal olarak maddi ve manevi tazminat haklarından sanık açısından vazgeçtiklerini beyan ettiği, her ne kadar ölenin oğlu olan katılan mağdur Muhammet Said Özalp ibraname hususunda annesine vekalet vermediğini ve zararının giderilmediğini beyan etmiş ise de, katılan mağdurun ibraname tarihinde 14 yaşında olduğu ve annesinin vermiş olduğu ibranamenin katılan mağdur hakkında da hukuken bağlayıcı olduğu ve sanığın sabıkasının da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden “her ne kadar maktülün eşi olay sonrası sanıktan 30.000 TL alarak sanığı ibra etmiş ise de, o tarihte 15-18 yaş grubunda bulunan katılan Muhammet"in mümeyyiz olması, annesine ibraname
vermesi konusunda izin vermediğini beyan etmesi karşısında kendi adına şikayetçi olup davaya katılabileceği ve zarar giderim talebinde bulunabileceği kanaatine varılmakla, katılan Muhammet"in zararının giderilmemesi de gözetilerek"" şeklindeki dosya içeriği ile uyumsuz gerekçe ile 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Kanun’un 562. maddesiyle değişik 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.