Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5948
Karar No: 2020/4513
Karar Tarihi: 08.07.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5948 Esas 2020/4513 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/5948 E.  ,  2020/4513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu çekici ve buna bağlı römorkun davacı kuruma ait trafik emniyeti ile ilgili tesis edilmiş bulunan yaya üst geçidine kusurlu olarak çarparak 56.594,00 TL hasar verdiğini beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 56.594,00 TL alacağın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalı şirket nezdinde sigortalı çekici ve buna bağlı römorkun üst geçide hasar verdiğini, zarara uğradığı iddia edilen üst geçidin yüksekliğinin olması gereken "4 metre" sınırının altında kaldığının tespit edildiğini, bu nedenle açılan davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar ... Nak. Otom. San. Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı ... usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamışlar, duruşmada davanın reddini talep etmişlerdir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/6. maddesinde "İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır….” düzenlemesi yer almaktadır.
    Bunun yanı sıra 6100 sayılı HMK"nun 320.maddesi, basit yargılama usulüne tabi davalarda özel bir düzenlemeye yer vermiştir. Anılan madde hükmüne göre; “…(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” denilmek suretiyle, basit yargılama usulü uygulanan davalarda, davanın birden fazla takipsiz bırakılamayacağı hususu düzenlenmiştir.
    Bu düzenlemeden anlaşılacağı üzere 6100 sayılı HMK’da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle ilgili olarak basit yargılamaya tabi olan dava ve işler ile ilgili uyuşmazlıklar hakkında farklı bir düzenleme yapılmış ve basit yargılama usulü uygulanan davalarda, davanın birden fazla takipsiz bırakılamayacağı kabul edilmiştir.
    TTK"nun 4.maddesi "Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır." düzenlemesini içermektedir.
    TTK"nun 4.maddesinde yapılan ve 15.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren bu değişiklik ile yazılı miktarın altında kalan ticari davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı belirtilmektedir.
    Somut olayda, mahkemece, yukarıda bahsedilen TTK"daki hüküm uyarınca eldeki davada basit yargılama usulü uygulandığının kabulü ile 21/12/2017 ve 21/05/2018 tarihlerinde davanın takipsiz bırakılması nedeniyle, 21.05.2018 tarihinde H.M.K"nın 150/6. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Usul hukuku alanında geçerli olan temel ilke, yargılamaya ilişkin kanun hükümlerinin derhal yürürlüğe girmesidir. Bu ilkenin benimsenmesinin nedeni ise, usul hükümlerinin kamu düzeni ile yakından ilgili olmasıdır. Usul kurallarının zaman bakımından uygulanmasında derhal uygulanırlık kuralı ile birlikte dikkate alınması gereken bir husus da, yeni usul kuralı yürürlüğe girdiğinde, ilgili “usul işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı”dır.
    Eğer bir usul işlemi, yargılama sırasında yapılmaya başlanıp tamamlandıktan sonra, yeni bir usul kuralı yürürlüğe girerse, söz konusu işlem geçerliliğini korur. Başka bir deyişle, tamamlanmış usul işlemleri, yeni yürürlüğe giren usul hükmünden (veya kanunundan) etkilenmez. (29.05.2013 tarih E: 2012/21-1698 K: 2013/779 HGK kararı.)
    Dava, TTK"nun 4.maddesindeki değişikliğin yürürlük tarihi olan 15.03.2018 tarihinden önce 6.12.2012 tarihinde açılmış, yazılı yargılama usulüne tabi olup ve bozma ilamı sonrasında bu değişiklikten önce 21.12.2017 tarihinde bir kez işlemden kaldırılmıştır. Değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra da davacının 21.05.2018 tarihli celseye mazeretsiz katılmaması üzerine mahkemece, HMK’nun 320/4. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi şeklinde bir sonuca ulaşılması usule uygun olmayacağı gibi, varılacak sonuç hukuki güvenlik hakkına da aykırı olacaktır.
    Bu durumda mahkemece davanın yazılı yargılama usulüne tabi olup davacının ilk kez müracaata bırakmadan sonra, bir kez daha davayı müracaata bırakma hakkının bulunduğunun kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçeyle doğrudan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 08.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi